"كانت درجة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kadar
        
    • hava
        
    Dün en yüksek sıcaklık 18 dereceydi. Geceyse sıcaklık 8 dereceye kadar düşecek. Open Subtitles كانت درجة الحرارة العظمى 66 درجة البارحة و الصغرى قلت إلى 48 درجة
    Bu konular ne kadar tipik olmasalarda önemli değil, hepsi aynı şeyi gösteriyor. TED لذلك، مهما كانت درجة الشذوذ التي تتّسم بها هذه المواضيع، فإنّها جميعا تُظهر الشيء ذاته.
    Ne kadar kızsak da ne kadar gerilsek de sorunlarımızı sokaklarda çözemeyiz. Open Subtitles ...مهما كانت درجة إنزعاجنا ...أو درجة إحباطنا فلن نحل مشاكلنا في الشارع
    Fakat ne kadar meşgul olsalar da, tehlikeye karşı dikkatli olmak zorundalar. Open Subtitles لكن مهما كانت درجة انشغال هذه الديناصورات الصغيرة عليهم أن يبقوا دائما متنبهين للخطر
    hava donma derecesinin üzerindeyse su nasıl dondu? TED كيف تجمدت المياه إذا كانت درجة حرارة الهواء أعلى من درجة التجمد؟
    Bu evden pahalıya mal oldu ama ne kadar üzgün hissetsem de her zaman beni neşelendirmiştir. Open Subtitles كلّفتني أكثر من هذا المنزل، لكن مهما كانت درجة إحباطي فهي دائمًا تُبهجني.
    Ateşim 41 derece olduğu zaman sabahlara kadar bana alkolle masaj yapacak mıydın ve uyarılara dikkat etmediğin takdirde, beynimin hasara uğrayıp ,ömrümün sonuna kadar özürlü kalabileceğimi biliyor muydun? Open Subtitles لان كانت درجة حرارتها حوالي 106 , وهذا هو الوقت الذي اذا فقدت الاشارات , سوف تحصل على طفل متخلف طوال باقي حياتك؟
    Ne kadar dikkatli olursan ol, altın gibi kıymetli metalleri kollarına şıp şıp sıçratmadan eritemezsin. Open Subtitles لا يمكنك إذابة المعادن الثمينة مثل الذهب دون الحصول على بثور متناثرة على ذراعك، مهما كانت درجة حرصك
    Bazı bulutsuların merkezinde sıcaklık mutlak sıfırın 10 derece altına kadar düşmektedir. Open Subtitles في وسط بعض تلك الغيوم كانت درجة الحرارة منخفضة عن 10 درجة فوق الصفر المطلق
    Ne kadar akıllı olduğunu herkese göstermek istesen de. Open Subtitles مهما كانت درجة الذكاء التي تحتاجين ان يظنها فيكي الاخرون
    Sen sarhoşsun. Gazeteden kovuldun. Kimse söylediklerine inanmayacak, ne kadar doğru olursa olsun! Open Subtitles أنت ثمل، وطُردت من جريدة درجة ثالثة ولا أحد سيصدّق هراءك مهما كانت درجة صدقه
    Beyninin ilkel kısmı, sana nefes almanı söyleyecek. Ama alamazsın. Ne kadar çok nefes alma ihtiyacı duyarsan duy, su altındayken nefes alma, anlaştık mı? Open Subtitles سيخبرك دماغك البدائي أن تأخذ نفساً، لا يمكنك، مهما كانت درجة رغبتك بالهواء.
    Ne kadar yakınsanız farketmez, kimsenin altında fazla anlam aramadığından emin ol. Open Subtitles مهما كانت درجة قربكما فقط احرص ألاّ يتمكن أحد آخر من ملاحظة هذا
    İçindeki parçaların ne olduğunu bilmeseniz bile ne işe yaradıklarını çözmeye çalışmak çocukların, nesnelerin parçalara ayrılabileceğini anlamaları için çok yararlı bir çalışmadır. ve ne kadar karmaşık olursa olsun, parçaları tanıyabildikleri için TED حتى لو كنت لا تعرف مكوناته فسيتمكنون من تركيبه و هذا ما يمثل فعلا ممارسة جيدة للأطفال لاكتساب مهارة تجزئة الأمور مهما كانت درجة تعقيدها يمكن فهم أجزاء منها وهذا يعني أنه في نهاية المطاف
    Ve böylece, sizi diğer yere gitmeniz için cesaretlendirmek istiyorum, kendinizi bulabileceğiniz herhangi bir hapishaneden kendinizi çıkarmanız için olabileceği kadar rahat, çünkü şuanda bir şeyler yapmalıyız. TED لذا أودّ أن أدفعكم للتحوّل إلى المكان الموالي، والنَّأيَ بأنفسكم عن أيِّ سجن يمكن أن تجدوا أنفسكم فيه، مهما كانت درجة رفاهيتة، لأنّه يجدر بنا الآن القيام بشيء ما.
    Eğer önce hipotermi ile savaşırsa organları normal gelişemez ve buda bir seri sağlık sorununa neden olacaktır. Diabet'ten kalp hastalığına, düşük I.Q'ya kadar pek çok hastalık. TED إذا كانت درجة حرارته تعاني، فان أعضاءه لا يمكنها أن تنمو طبيعياً، ما ينتج سلسلة من المشاكل الصحية من السكري، الى أمراض القلب، إلى إنخفاض الذكاء.
    Ne yaparsanız yapın canınız ne kadar çekerse çeksin hiçbir şey yemeyin. Open Subtitles -مهما فعلتما ... و مهما كانت درجة إغرائكما... لا تأكلا أيّ شيء.
    Her ne kadar öfkeliyse ben de onda biri kadar öfkeliyim. Open Subtitles مهما كانت درجة غضبه، فأنا أشعر بعُشرها.
    Adam 3000 metreden atladı, değil mi fakat hava sıfırın altında yedi dereceydi. Open Subtitles أجل، قفز الرجل من مسافة 10 آلاف قدم، لكن كانت درجة الحرارة سبع درجات تحت الصفر.
    hava 15 dereceydi. Open Subtitles كانت درجة الحرارة في الخامسة عشر وكان هنالك
    Köpek testislerini yalıyordu, dışarıda hava eksi 40 dereceydi. Open Subtitles ويمسح خصيتيه وخارجها كانت درجة الحرارة الباردة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more