"كانت ذاهبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • gidiyordu
        
    • gidecekti
        
    • gideceğini
        
    • gidiyormuş
        
    Gerçeği söylemek gerekirse sayfiyeye bunun üzerinde düşünmek için gidiyordu. Open Subtitles في الواقع ، كانت ذاهبة إلى الريف لكي تَحسم أمرهـــا
    Aditi bir hafta içinde Amerika'ya gidiyordu. Vizesi bile hazırdı. Open Subtitles اديتي كانت ذاهبة الى امريكا لقد حصلت على التأشيرة
    En son onu gördüğümde rehabilitasyona gidiyordu. Open Subtitles اخر مرة رأيتها فيها كانت ذاهبة إلي مصحة إعادة التأهيل.
    Electrolux Meksika'ya gidecekti. TED وإلكترولوكس كانت ذاهبة للانتقال إلى المكسيك.
    Daha çok kız ayartmak için üniversiteye gidecekti. Open Subtitles كانت ذاهبة للكلية لتجنيد المزيد من الفتيات
    Katie'de Vegas broşürleri vardı. Oraya seninle gideceğini öğrendik. Open Subtitles كانت تحمل كاتي بعض الكتيبات لفيجاس علمنا أنها كانت ذاهبة معك
    Sydney, Francie'nin hayatından endişe ettiği için, ona Tippin'i aklayacak kanıtı bulmak için Marseilles'e gideceğini söyledi. Open Subtitles سدني، بدافع الخوف ليف فرانسي، أخبرها هي كانت ذاهبة إلى مارسيليس سيوضّح تيبين.
    Rönesans Fuarı'na mı gidiyormuş? Open Subtitles هل كانت ذاهبة لمعرض عصر النهضة؟
    - Geçen akşam. Merkezde bir yere gidiyordu. Open Subtitles بالأمس، كانت ذاهبة إلى مكانٍ ما في البلدة
    Geçen akşam. Merkezde bir yere gidiyordu. Open Subtitles بالأمس، كانت ذاهبة إلى مكانٍ ما في البلدة
    O silahlar Orta Doğu'ya gidiyordu. Open Subtitles هذه الأسلحة كانت ذاهبة إلى الشرق الأوسط
    Annem markete gidiyordu bir minibüs geldi adamlar annemi alıp götürdüler. Open Subtitles امي كانت ذاهبة الى محل البقالة ...عندما قدمت تلك الشاحنة هؤلاء الرجال خرجوا منها و اخذوها
    Halvete gidiyordu. Open Subtitles ‫كانت ذاهبة إلى الحجرة الخاصة‬
    Bence sevgilisiyle buluşmaya gidiyordu. Open Subtitles أعتقد أنّها كانت ذاهبة للقاء حبيب.
    Dün gece nereye gidiyordu, biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرف إلى أين كانت ذاهبة ليلة أمس ؟
    O, cehenneme gidecekti Meg. Open Subtitles كانت ذاهبة للجحيم يا (ميغ)
    O çoktan gitmişti. Nereye gideceğini de söylemedi. Open Subtitles لقد كانت ذاهبة ، ولم تخبرني إلى أين ستذهب
    - Oraya neden gideceğini söyledi mi? Open Subtitles هل ذكرت لماذا كانت ذاهبة إلى هناك ؟
    İşine gidiyormuş. Open Subtitles كانت ذاهبة إلى العمل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more