Aslında, daha çok bir kabustu, anlatmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | في الحقيقة كان أكثر من كابوس وأفضل عدم التحدث عنه |
Açıkcası yarışmanın içindeki filmle ilgiliydi ama daha çok seninle ilgiliydi. | Open Subtitles | بصراحة , معك كان أكثر من مجرد فيلم ذلك الذي دخلت به إلى المسابقة |
Yo, yo, yo, yo, sadece bir yemekten daha fazlasıydı. | Open Subtitles | لقد كان غداءً كلا, لقد كان أكثر من مجرد غداء |
Evet ama benim için bir enişteden çok daha fazlasıydı, değil mi? | Open Subtitles | نعم ، لكنه كان أكثر من مجرد عم لي ، أليس كذلك؟ |
Dinle, birkaç kez çıkmaktan daha fazlası vardı. | Open Subtitles | استمعي . لقد كان أكثر من مجرد مواعيد. نحن كنا.. |
- Şansım yaver gitti. Aslında, şanstan biraz daha fazlası vardı. | Open Subtitles | ...لقد كنت محظوظ، فعلياًً لقد كان أكثر من مجرد كونه حظ |
Çünkü birkaç avrodan fazla ise, burası için çok. | Open Subtitles | لأنه لو كان أكثر من اثنين يورو، انه اكثر من اللازم |
Sonra daha çok, bilirsin oldukça fazla varlık geldi. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك كان أكثر من ذلك، تعلمون، فإن الكثير الرفاه. |
— daha çok arkadaş gibiydi. — Evet, onun birçok arkadaşı vardır. | Open Subtitles | لقد كان أكثر من مجرد صديق - نعم لقد كان لديها أصدقاء كثيرون - |
daha çok numara kayıtlıdır, ancak bunları kurtarabildim. | Open Subtitles | كان أكثر من ذلك لكن هذا كل ما تبقى منه |
Bunu daha çok size âşık olduğu için yapmıştır. | Open Subtitles | لقد كان أكثر من هذا غارقاً في حبّك |
Bir şeyler mi sezeceğim, yoksa daha çok... | Open Subtitles | اذا شعرت بنوع ما من الأحاسيس ...أو اذا كان أكثر من |
Hayır daha fazlasıydı. Yardım etmeme izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | لا, بل كان أكثر من هذا شكراً لسماحك لي بالمساعدة |
Bir motor evden daha fazlasıydı. Tuvalete çıkabileceğim bir araçtı o. | Open Subtitles | كان أكثر من مجرد منزل متحرك، كانت بمثابة سيارة أستطيع التغوط بها |
- Yaptığımız sikişme değildi. Hayır, hayır. Ondan daha fazlasıydı. | Open Subtitles | الذي فعلناهـ ليس مجرد معاشرة لأ، لأ لقد كان أكثر من ذلك |
Yaptığın bağış cömertlikten çok daha fazlasıydı. Okulumuzun uzunca bir süre ayakta kalmasını sağlayacaktır. | Open Subtitles | التبرع كان أكثر من سخي سيبقي مدرستنا على المسار لبعض الوقت |
Ama o bir müşteriden daha fazlasıydı, değil mi? | Open Subtitles | لكنه كان أكثر من مجرّد زبون، أليس كذلك ؟ |
İnan bana daha fazlası vardı. Yani,çocuğun kafasını koparıyordu. | Open Subtitles | بل كان أكثر من ذلك لقد كادت أن تقتلع رأسه. |
Popo dokunuşundan çok daha fazlası vardı. | Open Subtitles | حسناً كان أكثر من مجرد لمس مؤخرتك |
İnsanlığın sonundan çok daha fazlası vardı. | Open Subtitles | لأن هذا كان أكثر من نهاية الإنسانية |
- Pekâlâ, bundan daha fazlası vardı. | Open Subtitles | حسنا ، لقد كان أكثر من هذا السبب. |
Bundan daha fazlası vardı. | Open Subtitles | كان أكثر من ذلك |
Üzgünüm, çok fazla ise. | Open Subtitles | آسف، إذا كان أكثر من اللازم. |