Oğlun sana karşı büyük jüriye ifade vermekten dakikalar uzağındaydı. | Open Subtitles | كان ابنك دقائق من تشهد ضدك في هيئة المحلفين الكبرى. |
Eğer senin Oğlun, ona zarar verebilecek birilerinin yanında olsaydı böyle bir şey olmaması için her şeyi yapmaz mıydın? | Open Subtitles | لو كان ابنك الصغير هو من بالخارج مع شخص يمكن أن يؤذيه ألن تفعل أي شئ لتحرص ألا يحدث ذلك؟ |
Eğer barda senin Oğlun olsaydı, ilk başta da düşünür müydün? | Open Subtitles | لو كان ابنك في ذلك المطعم هل ستتوقف للتفكير؟ هل ستتوقف؟ |
Kyle senin oğlundu. | Open Subtitles | و لم نتمكن من العثور على أي معلومة كايل كان ابنك |
- Oğlum hakkında konuşup durma! - O, senin oğlundu! | Open Subtitles | لا تتحدث عن ابني الداعر لقد كان ابنك |
Kimse Binbaşı Bryant'ın tek oğlunuz olduğunu söylememişti. | Open Subtitles | -كلا لم يخبرني أحد من أن الرئيس (براينت) كان ابنك الوحيد |
Eğer senin çocuğun tehlikede olsaydı, sen de aynı şeyleri yapardın. | Open Subtitles | إن كان ابنك في خطر فستفعل نفس الشيء |
O aptal Oğlun söyledi. Adama buraya gelmesini Paul söyledi. Biliyorum. | Open Subtitles | كان ابنك الغبى من طلب منه المجىء انا اعلم هذا |
Oğlun seri katilse burayı yıkmaz mısın, ya da en an azından taşınmaz mısın? | Open Subtitles | لو كان ابنك قاتل متسلسل ألم تكن لتمزق المكان او على الاقل تنتقل منه ؟ |
Oğlun orada olsaydı ne yapardın? | Open Subtitles | إن كان ابنك أحد المختطَفين, ألن تقوم بهذا؟ |
Ama bize öldürdüğün adamın Oğlun olduğunu söyledin. | Open Subtitles | ولكنك أخبرتنا أن الرجل الذي قتله كان ابنك |
Oğlun Frankie'nin kulübüne gitmeden önce neredeydi biliyor musun? | Open Subtitles | ♪ ♪ هل تعلمين اين كان ابنك قبل ان يذهب لحانة فرانكي؟ |
Oğlun tehlikedeyken hissettiklerimi söylemek istemedim. | Open Subtitles | لمّا كان ابنك في خطر، اضطررت لتقييم مشاعري حيال كلّ شيء. |
d Oğlun evde olsa ne yapardın d d Tek başına ağlarken d | Open Subtitles | ♪ ماذا ستفعل إذا كان ابنك في البيت ♪ ♪ البكاء كل وحده ♪ |
O senin oğlundu, lanet olsun! | Open Subtitles | لقد كان ابنك اللعنة |
- O, artık benim oğlum değildi. senin oğlundu. | Open Subtitles | لم يكن ولدي بعد ذلك، كان ابنك |
senin oğlundu. | Open Subtitles | -لقد كان ابنك . |
Laboratuvarda bir sızıntı var... Ve maalesef, basın artık Tom'un oğlunuz olduğunu biliyor. | Open Subtitles | كان هُناك تسريباً للمعلومات من معمل الجرائم، وللأسف، فإنّ الصحافة تعلم الآن أنّ (توم) كان ابنك. |
Adı William, babanın adını koydum çünkü o senin çocuğun. | Open Subtitles | اسمه وليام، بعد والدك لأن هو كان ابنك. |