Yani, Evin her yerine baktık ve bağlamaya dair başka en ufak bir şey daha bulamadık. | Open Subtitles | لقد بحثنا في كل المنزل ولم نجد علامات على آلات التعذيب هناك |
Evin her yerine zula yaptı. | Open Subtitles | يخفيها في كل المنزل ويعتقدي اني لا اعرف عنهى شيئاً |
Evin her yerinde planlanmış boklar var. | Open Subtitles | هل لديك مونوجرام؟ في كل المنزل |
Tüm evi aradık. | Open Subtitles | لقد فتشنا كل المنزل |
- Tüm evi temizledik. | Open Subtitles | قمنا بمسح كل المنزل |
Kokainin verdiği enerji yüzünden bütün evi temizlemeye giriştiler. | Open Subtitles | التي أعطتهم الطاقة لتنظيف كل المنزل اليوم |
Eğer bunu yapacak fırsatım olsa bütün evi boyardım, ama büyüyünce sanatçı olmanın seçenek olmadığını biliyordum. Ben de ailemin olmamı istediği kişi oldum, hukuk fakültesine gittim. | TED | أتدرون، كان بإمكاني الرسم على كل المنزل إذا أوتيت الفرصة، لكن عندما كبرت أدركت أن كوني فناناً ليس خياراً لذلك أردت أن اكون الإنسان الذي أراده أهلي أن أكون، لذلك ذهبت الى كلية الحقوق. |
Sen, Tanner, bankalar, Washington buradan Çin'e kadar diğer Tüm ev sahipleri, hayatımı tahliyelere çevirdiniz. | Open Subtitles | كنت تانر، البنوك، واشنطن كل المنزل والمستثمر من هنا الى الصين جعلت بلدي. وفي الحياة إخلاء |
- Sanrım Evin her yerine tuzak kurmuş. | Open Subtitles | - اعتقد انه قام بهذا في كل المنزل |
Evin her yerinde bu kameralardan vardı. | Open Subtitles | كانت لدي في كل المنزل |
- Tüm evi temizledik. | Open Subtitles | قمنا بمسح كل المنزل |
Gel, işte ışık, bütün evi aydınlat. | Open Subtitles | خذ,اشعل هذه اضئ كل المنزل |
- Tanrım, bütün evi kokutmuş durumda! | Open Subtitles | -يا إلهي.. إن رائحته أفسدت كل المنزل |
Tüm ev değil gerçi. | Open Subtitles | هو ليس كل المنزل |