Biliyorum. Sanırım yapabileceğim tek şey... o listedeki her ismi gözden geçirmek. | Open Subtitles | كلا أعتقد كل ما يمكنني فعله هو تفحص كل اسم في القائمة |
Şu an elimden gelen tek şey, daha fazla hata yapmamak. | Open Subtitles | كل ما يمكنني فعله الآن هو عدم ارتكاب أية أخطاء أخرى |
Bu kalemle ilgili söyleyebileceğim tek şey ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıdığıdır. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أن محتويات هذا القلم تعتبر حيوية للأمن القومي |
- Yaptığım tek şey sana değiştiğimi göstermek için elimden gelen her şeyi yapmaktı. | Open Subtitles | هو كل ما يمكنني التفكير فيه لأريكِ أني تغيرت |
Benimle olduğu sürece ona hiç kimse zarar veremez. Size sadece bu sözü verebilirim. | Open Subtitles | مادامأنهمعي فلن يلمسهأحد، هذا كل ما يمكنني أن أعدك به |
Onca şey var yapabileceğim | Open Subtitles | كل ما يمكنني فعله |
- elimden geleni yaptım. Ama senin aldığın aletleri kırdılar. | Open Subtitles | فعلت كل ما يمكنني فعله و لكنهم كسروا عدتي كلها |
Ama düşünebildiğim tek şey hayatımın ne kadarının boşa harcandığı ve o boşa harcanan zamanı hiçbir zaman geri alamayacağım. | Open Subtitles | ولكن كل ما يمكنني التفكير به هو كم من حياتي قد ضاعت وكيف لن أستعيد أبداً أياً من ذلك الوقت |
Katilinin canına karşılık, verebileceğim tek şey, Miguel'imin atıdır. | Open Subtitles | كل ما يمكنني اعطائك اياه هو حصان ابني مقابل قتل ذلك المجرم. |
Şu an sizin için yapabileceğim tek şey... ..bunu vermek... | Open Subtitles | كل ما يمكنني القيام به الآن لمساعدتك أن أعطي هذي... |
Söyleyebileceğim tek şey şu anda ölmemeye karar vermiş bir akıla bakmakta olduğunuz. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله لكم هو . أنتم تنظرون إلى عقل مصمم على عدم الموت |
Şu an bile aklıma gelen tek şey, sana, şu an cerrah olduğunu ve yetişkin gibi davranman gerektiğini söylemek. | Open Subtitles | حتى الآن، كل ما يمكنني التفكير بشأنه إخبارك بأنك جرّاح الآن، وعليك البدء بالتصرف كالبالغين. |
İşte bu hatalı olduğun nokta. Yapmam gereken tek şey, yabancı yayıncılara bir telefon açmak. | Open Subtitles | كل ما يمكنني فعله هو طلب الإذاعات الأجنبية، وسيكونوا مهتمين للغاية |
Sonunda, yapabildiğim tek şey herkese yük olmaktı. | Open Subtitles | في النهاية، كل ما يمكنني فعله إعاقة طريق كل شخص |
Söyleyebileceğim tek şey, bunun ülkenin güvenliğini riske atan bir, problem olduğu ve birliğimizin bununla ilgilendiği. | Open Subtitles | كل ما يمكنني أن أقوله أنها كانت تخص تهديد للأمن الوطني وأنالمنظمةتدخلتلتحميهم،هذاكلشيء. |
Buradan görebildiğim tek şey, Gizli Servis ve FBI yerleşimleri. | Open Subtitles | كل ما يمكنني رؤيته من هنا أنها تتعقب تحركات أفراد الحراسة الخاصة والفيدراليين |
Buraya gelip, elimden gelen her şeyi yaptığıma hâlâ bir şansı olabileceğine emin olmak istedim. | Open Subtitles | و كان عليَّ القدوم هنا لأتأكد أنني فعلت كل... ما يمكنني فعله لأتأكد أن لديها فرصة فيها. |
Ağabeyimin teslim olması için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | سافعل كل ما يمكنني ... لاجعل اخي يعود كما كان ارجوك |
Size sadece, sonuçların önceden kestirilemeyeceğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | كل ما يمكنني إخبارك به هو أنّ النتائج لن يمكن التكهّن بها |
Onca şey var yapabileceğim | Open Subtitles | كل ما يمكنني فعله |
Kızınızla birlikte burada yaşamak istiyorum, onun için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | أقترح أن يكون لديها حياه بشكل مباشر هنا معي. سآعمل كل ما يمكنني عمله لها. |