Eğer hala genç olsaydım, sana nasıl tutulduğunu layığıyla gösterirdim. | Open Subtitles | إذا كنت لا أزال شاباً لأريتك كيف تمسكها بطريقه مناسبة |
Eğer hala orada olsaydım, o projenin her aşmasını kontrol ediyor olurdum. | Open Subtitles | لو كنت لا أزال هناك لكنت تحكمت في كل نقاط هذا المشروع |
O kitap üzerinde çalıştığım süre boyunca hala bir yazardım. | Open Subtitles | طالما أنا أعمل على هذا الكتاب كنت لا أزال كاتبة |
Yıllar önce, hâlâ İstanbul'da yaşarken Orta Doğulu kadın yazarlar üzerine araştırma yapan bir Amerikalı akademisyen benimle görüşmeye gelmişti. | TED | منذ سنوات، عندما كنت لا أزال أعيش في إسطنبول، جاءت باحثة أمريكية تعمل على الكاتبات النساء في الشرق الأوسط لمقابلتي. |
Vay be, burası çok güzel olmuş. Keşke hâlâ benim olsaydı. | Open Subtitles | إن هذا المكان رائعاً جداً أتمنى لو كنت لا أزال أملكه |
1960'da hâlâ bir öğrenciyken barınmayı araştırmak üzere Kuzey Amerika'ya seyahat bursu kazandım. | TED | في 1960، حين كنت لا أزال طالبًا حصلت على منحة سفر لدراسة الإسكان في شمال أمريكا. |
Birleşmiş hikâyelerim vardı ama hala travmalarımın insafındaydım. | TED | وكان لدي سرد متسق، لكنني كنت لا أزال تحت رحمة صدماتي. |
Ne kadar iş alırsam alayım, ne kadar para kazanırsam kazanayım içimde, hala zavallı bir pislik yığınından ibarettim! | Open Subtitles | ومهما كانت الاتفاقات التي عقدتها أو الأرباح التي حققتها، بداخلي، كنت لا أزال كتلة وحل سوداء، بائسة. |
Sonra uyandım ki bir rüyaymış, daha sonra anladım ki hala rüya görmekteyim, uyandığımın rüyasını görüyorum. | Open Subtitles | و لكن بعدها استيقظت ببساطة لأنني كنت أحلم و لاحقا, اكتشفت بأنني كنت لا أزال أحلم أحلم بأنني قد استيقظت |
Eğer hala Goa'uld'lara sadık olsaydım bunu bilirdiniz. | Open Subtitles | اذا كنت لا أزال موال لجوإلد كنت ستعرف ذلك |
Bu işler olmaya başladığında hala datayı topluyordum. | Open Subtitles | كنت لا أزال أجمع المعلومات عندما بدا هذا بالحدوث هل أجريت أى أختبارات على الطعام و الهواء و الماء ؟ |
Bu beylere, öldüğümde sana, sanki hala hayattaymışım gibi davranmalarını emrettim. | Open Subtitles | عندما أموت أمرت هؤلاء السادة أن يعاملوك كما لو كنت لا أزال على قيد الحياة |
Çünkü hala aynı şekilde giyinip arabamı kullanıyordum, ama aslında dibe vurmuştuk. | Open Subtitles | كنت لا أزال ارتدي الملابس نفسها و أقود السيارة نفسها لكننا كنا مفلسين تماماً |
Eğer 30uma gelip hala erkeklerle takılmaktan bahsediyorsam, biri beni bir yastıkla boğsun. | Open Subtitles | إذا كنت لا أزال أواعد وأتحدث عن الرجال في عمر الثلاثين على أحد أن يخنقني بوسادة |
hala korksam bile dışarı çıkmalıyım yoksa asla çıkamayacağım. | Open Subtitles | حتى إن كنت لا أزال خائفة، يجب أن أخرج وإلا لن أفعل قط |
Beni altüst etmedi, dünyaya dair anlayışım hâlâ gelişmekteydi. | TED | لم يقلقني الأمر حقًا. كنت لا أزال أطوّر من فهمي للعالم. |
On yılın sonunda hâlâ bunun üzerine çalışacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. | TED | لم تكن لدي فكرة، حوالي عشر سنوات بعدها حوالي عقد من بعد كنت لا أزال أعمل عليها |
Eğer o olmasaydı, hâlâ Galactica'nın hücresinde olurdum. | Open Subtitles | لولاه كنت لا أزال موجودة حتى الآن بالسجن |
Elliot'a hâlâ kızgındım, bu yüzden şunları söyledim: | Open Subtitles | أنا كنت لا أزال غاضبًا من اليوت لذا قلت هذا |
Geçen geceki olaydan ötürü hâlâ sarhoştum, ...çünkü eski sevgilim en iyi arkadaşımla evlendi. | Open Subtitles | كنت لا أزال ثمل من الليلة الماضية لأن حبيبتي السابقة تزوجت بأفضل أصدقائي |