nasıl öğrendim sanıyorsun? | Open Subtitles | .لقد سألت الأنسة ستراش كيف تظنين باني علمت بالأمر ؟ |
O evde Charlotte olmadan nasıl zaman geçirebilirim ki! | Open Subtitles | كيف تظنين كانت حالتي لوحدي في ذلك البيت الكبير من دون أبنتي شارلوت؟ |
Bütün zamanını eski sevgilinle geçirirken nasıl yeni birini bulmayı beklediğini anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم , كيف تظنين أنكي ستقابلين عشيقاً جديداً إذا كنتي تقضين معظم وقتك مع عشيقك السابق |
Başkanlar, senatörler ve teknik direktörler nasıl oralara geliyor sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف تظنين ان الرؤساء واعضاء مجلس الشيوخ ومدربي كرة القدم يقومون بعملهم؟ |
Anne, sence o italyan tostu yaptığımız makineyi aslında nasıl aldık? | Open Subtitles | أمي ، كيف تظنين أننا حصلنا على محمصة الشطائر؟ |
Aman Tanrım, bu ölüm tuzağından nasıl sağ çıkılabilir ki? | Open Subtitles | يا إلهي، كيف تظنين أن يبقوا على قيد الحياة.. |
Sence mızmız Bayan Carlson Tom'un transfer haberini nasıl değerlendirir. | Open Subtitles | اذن كيف تظنين ان الأنسة كارلسون المتصنعة ستتقبل خبر نقل توم؟ |
Bugünlerde herkesin insanlarla nasıl tanıştığını sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف تظنين أن الجميع يلتقي في يومنا الحاضر؟ |
Avrupa Birliği Zirvesi'ndeki işi nasıl aldığını sanıyorsun? - Boris öldüğü için. | Open Subtitles | كيف تظنين بأنكِ حصلتِ على فرصة التحدث بالمؤتمر الأوروبي؟ |
Avrupa Birliği Zirvesi'ndeki işi nasıl aldığını sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف تظنين انك حصلت على فرصة التحدث في قمة الاتحاد الأوروبي؟ |
Avrupa Birliği Zirvesi'ndeki işi nasıl aldığını sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف تظنين أنك حصلت على كلمة الافتتاح في القمة؟ |
- Sence bu küçük aşk hikâyesi nasıl bitecek? | Open Subtitles | كيف تظنين برأيك تلك علاقة الحب ستؤول بالنهاية ؟ |
Peki, nasıl olacağını sanıyordun ki bu şekilde buraya gelerek ve emirler yağdırarak mı? | Open Subtitles | حسنٌ، كيف تظنين سيجري الأمر حين تندفعين هنا وتبدئين في إعطاء الأوامر؟ |
Sürücü kurslarının parasını nasıl ödediğimi düşünüyorsun? | Open Subtitles | وإلا كيف تظنين أني دفعتُ قيمة دروس القيادة؟ |
Sizi nasıl öğrendik sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف تظنين اننا عرفنا عنكم؟ لقد اقترحها علينا |
Bana şöyle bir baktı, ve dedi ki "Deli kadın, deli kadın, nasıl olur da benim öğretmen olabileceğimi düşünürsün?" | TED | فنظر إليّ، وقال "إمرأةٌ مجنونة، أيتها المجنونة، كيف تظنين أنه يمكنني أن أصبح معلما؟" |
Bu yolculuğu nasıl karşılayacağımızı düşünüyorsun? | Open Subtitles | كيف تظنين أننا سندفع تكاليف هذه الرحلة؟ |
Kaptan Flint sence nasıl başardı? | Open Subtitles | - كيف تظنين أن الكابتن فلنت , فعلها ماما ؟ |
Böyle anladığımı da nasıl düşünürsün? | Open Subtitles | و كيف تظنين انني وصلت الى حالتي تلك؟ |
Ben nasıl hissediyorum sanıyorsun? | Open Subtitles | أنا أعرف كيف تظنين أنني أشعر ؟ |