Ekmek parası için didin, ailen için karın için, Tanrı aşkıyla çalış yorgun argın eve gel, eve gelince de biraz ilgi bekliyorsun. | Open Subtitles | اللعنه, تعود للمنزل تعباً عاملاً بكد محاولاً ان تجني قوطك لأجل عائلتك و زوجتك لأجل كل شيء, بحق الله تعود للمنزل |
İkincisi de, ailen için bir şey yapmış olacaksın ki umurunda değilmiş gibi yapsan da umurunda, biliyorum. | Open Subtitles | ثانياً، عليكِ أن تفعلين شيئاً لأجل عائلتك والذي ستتظاهرين أنكِ غير مهتمة بذلك |
Ne yani, zaman çizgisini sadece kendi ailen için mi tehlikeye atarsın? | Open Subtitles | ماذا إذاً ؟ أأنت على استعداد للمخاطرة بالخط الزمني لأجل عائلتك فقط ؟ |
Bunu ailen için yaptığını sanıyorsun fakat seni küçüklüğünden beri tanırım. | Open Subtitles | أتعتقد بأنك تفعل هذا الأمر لأجل عائلتك لكنني أعرفك منذ كنت طفلاً |
ailen için yap. Yardımına ihtiyaçları var. | Open Subtitles | وإنّما لأجل عائلتك فهم بحاجة لمساعدتك |
ailen için yap. | Open Subtitles | افعل ذلك لأجل عائلتك. |
Şimdi de ailen için gelecekler. | Open Subtitles | سيأتون لأجل عائلتك لاحقاً |
Kendini ailen için feda ettin. | Open Subtitles | -حسنًا، لقد ضحيت بنفسك لأجل عائلتك . |
- ailen için kal. | Open Subtitles | -امكث يا (رامون)، لأجل عائلتك |