Bu kadarı yeter. Juan örnek bir Amerikan vatandaşı. | Open Subtitles | لقد تماديت كثيراً شركة طيران واحدة شىء عظيم لأمريكا |
Aferin yaşlı dostum. Amerikan uzmanlığı için bu kadar, değil mi? | Open Subtitles | . أحسنت صنعاً كثير من الخبرة لأمريكا ، صحيح؟ |
Tek istediğim o çocuk ve onu ilk uçakla Amerika'ya götüreceğim. | Open Subtitles | كل ما أريده هو الصبى وسوف أستقل أول طائرة عائداً لأمريكا. |
Fakat Orta Amerika'nın tropikal ormanlarında ise bir medeniyet yeşermişti. | Open Subtitles | لكن في الأدغال الإستوائية لأمريكا الوسطى ازدهرت حضارة كزهرة كاملة |
Barack Obama 2008'de ABD Başkanı olduğunda Birçok Amerikalı bizim ırkçılığı geride bıraktığımızı söyledi. | TED | عندما أصبح باراك أوباما رئيسًا لأمريكا في ال 2008، الكثير من الأمركيين إعتبروا أننا أصبحنا في مرحلة ما بعد العنصرية. |
Bu adam Amerikaya gitmek için uçakta olmalı. | Open Subtitles | هذا الرجل يجب أن يكون على متن الطائرة لأمريكا |
Sen amerikada kahraman olurken ben vatansız bir adam oldum. | Open Subtitles | فيما ذهبت لأمريكا كي تصبح بطلاَ أصبحت أنا رجلاَ دون بلد |
Tarihsel olarak Amerikan karşıtı faaliyetlerin yuvası. | Open Subtitles | كما تعرف، من الناحية التاريخية مرتع نشاط معادي لأمريكا |
Bu tuhaf günü; Birleşik Devletler Başkanını tek bir Amerikan vatandaşının seçtiği günü kimse unutmayacak. | Open Subtitles | في هذا اليوم الغريب لن ينسى أحد أن مواطناً أمريكيا واحداً سوف يختار الرئيس المقبل لأمريكا |
Müzakereler bu şekilde sonuçlanırsa, tüm Amerikan vatandaşlarıyla eşit haklara sahip olacaklar. | Open Subtitles | و بمجرد وجودها على أرض الواقع فإنهم سوف يتيحون لأمريكا بالمقابل |
26 Haziran 2015'de A.B.D. Yargıtay'ı tüm Amerikan vatandaşlarına bu eşitliği sağladı. | Open Subtitles | فى 26 يونيو من العام 2015, أقرت المحكمة العليا لأمريكا أن لدى كل المواطنين الأمريكيين حقوق متساوية بالزواج |
Taze bir Amerikan vatandaşı olarak Stroman'ın sadece öldürmekle bitmeyecek incitici Amerika'nın ürünü olduğuna inandı. | TED | مواطن أمريكي حديث، أصبح يؤمن أن "سترومان" نتاج لأمريكا القاسية، لا يمكن أن يكون فقط ضحية حقنة قاتلة |
İnsanlar ilk kez Kuzey Amerika'ya geldiklerinde kısa sürede güneye geçtiler. | Open Subtitles | عندما وصل البشر الأوائل ، لأمريكا الشمالية تحركوا بسرعة نحو الجنوب |
Ve gerçek Amerika'nın New York'a defolup gitmesini söylemesinin tam zamanı. | Open Subtitles | وحان الوقت لأمريكا الحقيقية بأن تخبر نيويورك أن تأخذ رحلة طويلة |
Evet, bunlar güzel şeyler ama sizden bunu Amerika için yapmanızı istiyorum. | Open Subtitles | ونعم, هناك العديد من المزايا الجيده ولكني سوف أسألكم ان تفعلوها لأمريكا |
Amerika bu bir sonraki otomotiv devrimine liderlik edebilir. | TED | .يمكن لأمريكا أن تقود ثورة السيارات المقبلة هذه |
ABD için kötü. | Open Subtitles | ,ليس سيء عامة ً . و لكنه سيء بالنسبة لأمريكا |
Tam olarak kötü değil. ABD için kötü. | Open Subtitles | ,ليس سيء عامة ً . و لكنه سيء بالنسبة لأمريكا |
Hatta bu olay pasifikteki ABD deniz donanması için bir dönüm noktası oldu. | Open Subtitles | في واقع الأمر، كان نقطة تحول لأمريكا القوات البحرية في المحيط الهادئ. |
Bana, dediki "Amerikaya gitmeyi başaracaksın" | Open Subtitles | : أخبرتني بصوت مخيف سوف تنجحين في الوصول لأمريكا |
Neler olduğunu da biliyordum, ben de önce Alplere kaçtım oradan da Amerikaya çünkü bunun bitmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | هربت لجبال الألب ثم لأمريكا لأني علمت أن الأمر لن يتوقف |
Amerikaya uçuşlar ne tarafta acaba? | Open Subtitles | لقد تأخرنا على رحلة الطيران لأمريكا. |
Kızgınlık, nefretle değil,fakat kızgınlık dostlarım, çünkü onlar amerikayı seviyorlar ve bu son dört yılda amerikada olanlardan pek hoşnut değilller. | Open Subtitles | غاضبين ولكن دون كراهية بل هم غاضبون لأنهم يحبون أمريكا ولا يعجبهم ما حدث لأمريكا في السنوات الأربع الأخيرة |
Son olarak, Teach For America'dan sınıfın öncelikle bilgiyle ilgili olmadığını öğrendik. | TED | وفي النهاية ، من التعليم لأمريكا فقد تعلمت أن الفصل الدراسي لايكون في الأساس عن المعلومات |