Bak, onu tutuklamaya iznimiz olmadığına göre başka şansımız yok. | Open Subtitles | نحن لا نملك مذكرة لإعتقالها لذا هذا أو لا شيء |
Belki elimizde onu tutuklamaya yetecek kadar veri var ama ortada hala nerede olduğu belli olmayan iki kutu tehlikeli kimyasal var ve sinir gazı yapmak için gereken üç tanesinden ikisi bunlar. | Open Subtitles | -حسناً، قد يكون لدينا ما يكفي لإعتقالها ، لكن لا تزال هُناك عُبوّتين بها مواد كيميائيّة خطيرة في الخارج بمكانٍ ما، وإنّهما جُزئين من أصل ثلاثة للقيام بصنع غاز أعصاب. |
Yen'in evine onu tutuklamaya gidiyorlar. | Open Subtitles | -في طريقهم لمنزل (يين) لإعتقالها . |