"لإغواء" - Translation from Arabic to Turkish

    • yem
        
    • baştan çıkarmaya
        
    • baştan çıkarmak için
        
    • çekmek için
        
    • tavlamak için
        
    Beni allayıp pullayıp ünlü kızının dönmesi için yem olarak kullanabileceğini sandın. Open Subtitles ظننتِ أنه بإمكانك القدوم وكسائي وتستعملينني كطعم لإغواء إبنتك المشهورة للعودة إليك
    Haberiniz olsun diye söylüyorum, psikopatların önüne et atarmış gibi çaresiz bir kızı yem etmek hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لعلمك، لا أحبّذ الزجّ بفتاة ضعيفة لإغواء مختلّ كقطعة اللّحم.
    Ya da buraya başka çocukları da baştan çıkarmaya mı geldin? Open Subtitles او انت اهنا لإغواء بعض الأولاد الأخرين ؟
    Hsiao-feng'i baştan çıkarmaya çalıştığına şaşırmadım. Open Subtitles . ليس من المُستغرب محاولتكِ لإغواء هسياو-فينج
    Kadınları baştan çıkarmak için laboratuvar oyuncakları kullanmayı ben buldum. Open Subtitles فقد قمت باختراع وسيلة استخدام أدوات التجارب و الأبحاث لإغواء النساء
    Sanırım burayı çömez kızları baştan çıkarmak için kullandığını hatırlıyorum. Open Subtitles اعتقد اني اتذكر أنك استخدمت هذا المكان لإغواء الصغار في السن.
    Baban kanı ruhu buraya çekmek için kullanmış. Open Subtitles والدكَ استخدم الدماء لإغواء الروحِ.
    Kızın tekini tavlamak için beş milyon çalmış. Zengin bir emprezaryo rolü yapıyormuş. Open Subtitles سرق 5 مليون لإغواء فتاة متقمصا شخصية متعهد حفلات غني
    İş arayan adamları öldürmek için bir yem. Open Subtitles فقط طريقةً لإغواء رجال يبحثون عن عمل لقتلهم
    Resmen devriyelere yem atıyoruz! Open Subtitles أهي لإغواء الشرطة؟
    Kaçıyor numarası yaptı. Dayanak'ı dışarıda toplamak için kendini yem olarak attı, biz de yerlerini bulabildik. Open Subtitles تظاهرت بخروجها بدون أذن ، جعلت من نفسها والثمين كطعم لإغواء "فولكوم" لنستطيع معرفة موقعهم .
    Sen iyileşme sürecindeydin ...ve açık konuşmak gerekirse Rebekah'ı ...Klaus ve Elijah'ı kandırmak için yem olarak kullanmamız gerekti. Open Subtitles كنتِ في طور التعافي، وطالما تصرّين على المعرفة فقد احتجنا (ريبيكا) طعمًا لإغواء (كلاوس) و(إيلايجا).
    Hayır. Casanova, şu hayatını kadınları baştan çıkarmaya adamış alçak. Open Subtitles لا، (كازانوفا) الفاجر الذي يوظف حياته لإغواء النساء
    Hepsi Carlo'nun Mirabella'yı baştan çıkarmak için yaptığı şeylerdi. Open Subtitles كانت حيلة كل كارلو لإغواء ميرابيلا.
    Bir kadını baştan çıkarmak için binlerce yöntem vardır. Open Subtitles هناك آلاف الطرق لإغواء امرأة
    Ailemizi buraya çekmek için yapılmıştı. Open Subtitles صمم لإغواء عائلتنا للقدوم هنا
    Bir kondüktör, bir kizi tavlamak için bes milyon çalmis. Zengin rolü yapmis. Open Subtitles سرق 5 مليون لإغواء فتاة، متقمصاً شخصية متعهد حفلات غني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more