"لا صوت" - Translation from Arabic to Turkish

    • sesi yok
        
    • ses yok
        
    • ses değil
        
    • Hiçbir kutsal ses
        
    • sesleri
        
    • sesi olmayan
        
    Silah sesi yok. Çıkan ses pencerelerin sesi. Open Subtitles لا صوت للبنادق الأصوات الوحيدة هي تحطم النوافذ
    Sağ tarafta nefes sesi yok. Sağ akciğerini kaybetti. Open Subtitles لا صوت للتنفس على الجانب الأيمن لقد سقطت رئته اليمنى
    Yani, ses yok bu büyük bir sorun olur mu? Open Subtitles إذن، لا صوت ما المشكلة؟
    Yardımı olmaz. ses yok. Open Subtitles لا مساعدة هنا , لا صوت
    Ölümlü işi olamaz bu, ses de dünyasal bir ses değil. Open Subtitles ليس هذا غناء فان, و لا صوت تحدثه الأرض
    "Hiçbir kutsal ses fırtınayı dindiremedi. Hiçbir lütufkâr ışık parlamadı." Open Subtitles لا صوت يمكنه أن يتنبأ بالعاصفة القادمة ولا نور أضاء بسموح
    Sessiz insanlar sesleri olduğunu fark etti, güçlü ve etkiliydi. TED أدرك الناس الذين لا صوت لهم، بأنهم أصبح لهم صوت، وأن صوتهم قوي وبليغ.
    - sesi olmayan adamlar da anlaşıldı şimdi. Open Subtitles ويفسر أيضاً أمر أصدقائنا الذين لا صوت لهم
    Sol tarafta soluk sesi yok. Pnömotoraksı var. Hanna. Open Subtitles لا صوت للنفس بالجانب الأيسر استرواح صدريّ ضاغط
    ♪ Hiç nal çınlama sesi yokOpen Subtitles # لا صوت من حذوات الخيول يطرطق #
    Hiç ses yok, boğuluyorum. ~ Open Subtitles ♪لا صوت أنا أغرق♪
    ses yok? Open Subtitles لا صوت
    ses yok. Open Subtitles لا صوت
    - Elbette. Bu bir ses değil. Open Subtitles -بالضبط , لا صوت
    "Hiçbir kutsal ses fırtınayı dindiremedi. Hiçbir lütufkâr ışık parlamadı." Open Subtitles لا صوت يمكنه أن يتنبأ بالعاصفة القادمة ولا نور أضاء بسموح
    Hakikat ve Uzlaşma süreci işe, sesleri duyulmanların sesini duyurarak başladı. TED المصادقة وعملية المصالحة بدأت بإعلاء صوت من لا صوت لهم.
    Eğer bu ülke herkes için özgürlük ve adalet vaatini yerine getirecekse, bizler Jobana, Sintia ve Bertha, Theresa ve Baakir gibi sesleri duyulmamış insanların seslerini duyurmalıyız. TED إذا كانت هذه البلاد ستحقق وعد الحرية والعدالة للجميع، فإننا نحتاج لإعلاء صوت الذين لا صوت لهم، أُناس مثل جوبانا، سينثيا وبيرتا، تيريزا وباكيير.
    Görevim sesi olmayan insanların sesi olmak. TED دوري يتمثل بإيصال صوت من لا صوت لهم.
    Sosyal medya hakkında harika olan şey, sesi olmayan insanlara ses vermesiydi; ancak artık en akıllıca yaşamanın sessiz kalmaya dönmek olduğu, bir izleme toplumu yaratıyoruz. TED إن الشيء العظيم في وسائل التواصل الاجتماعية هو أنها تعطي صوتا للأشخاص الذين لا صوت لهم، ولككنا الآن بصدد انشاء مجتمع للمراقبة حيث أن أفضل طريقة للعيش هو أن تعود لتصبح بدون حق للتعبير.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more