Bu konuda hiçbir şey bilmiyor onun için tamamen objektif olacak. | Open Subtitles | لا يعرف أي شيء عن الإفتتاح وهكذا سيكون حيادي بكل تأكيد |
Bu konuda hiçbir şey bilmiyor onun için tamamen objektif olacak. Pekala. | Open Subtitles | لا يعرف أي شيء عن الإفتتاح وهكذا سيكون حيادي بكل تأكيد |
- Müvekkilim Dani Webber hakkında hiçbir şey bilmiyor. - Ne biliyor? | Open Subtitles | موكلي لا يعرف أي شيء عن داني ويبر ما الذي يعرفه؟ |
Silikonlar ondan çalınmış, bir şey bilmiyor olacaktır. | Open Subtitles | إن كانت الاثداء المزوعة قد سُرقت منه فإنه لا يعرف أي شيء |
Onlara oğlumun bu konuda bir şey bilmediğini söyler misiniz? | Open Subtitles | أخبرّهم أنه لا يعرف أي شيء عن هذا، من فضلك |
Eminim kurşunsuz boya hakkında bir şey bilmiyordur. | Open Subtitles | حسنًا، أنا واثقة أنه لا يعرف أي شيء عن استخدام طلاء الرصاص. |
hiçbir şey bilmeyen bir çocuğu, pervasızca bu konuma getiriyorsun. | Open Subtitles | وأنت وضعت طفل لا يعرف أي شيء في هذا الموقع بتهور |
hiçbir şey bilmediğini söylüyor. Tatile gidiyormuş sadece. | Open Subtitles | هو يقول إنه لا يعرف أي شيء لقد كان في عطلة |
O burada değil ve bu konu hakkında hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | حقاً ،حسناًً ،إنه ليس هنا وهو لا يعرف أي شيء عن هذا |
Halkınız, fizyolojim hakkında hiçbir şey bilmiyor. Bu da benim çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | شعبكِ لا يعرف أي شيء .عن تكويني, وهذا تحديداً ما يعجبني |
Sutyenler hakkında hiçbir şey bilmiyor ki. | Open Subtitles | هو لا يعرف أي شيء عن حمّالات الصدور |
- Brendan, o hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | بريندن .. هذا الشخص لا يعرف أي شيء |
Daha hiçbir şey bilmiyor. siz de öyle. | Open Subtitles | إنه لا يعرف أي شيء, وأنتم أيضاً كذلك |
Tamam, sakin ol. hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | حسناً ، اهدئي إنه لا يعرف أي شيء |
Büyülü karga hakkında hiçbir şey bilmiyor muymuş? | Open Subtitles | وقال انه لا يعرف أي شيء, ما هو هذا "الغراب السحري"؟ |
Boruyolları hakkında hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | انه لا يعرف أي شيء حول خطوط الأنابيب. |
Soruşturma hakkında hiçbir şey bilmiyor tamam mı? | Open Subtitles | هو لا يعرف أي شيء عن التحقيق، حسنًا؟ |
Çocuk anahtar ve kasa hakkında hiç bir şey bilmiyor. | Open Subtitles | إنه لا يعرف أي شيء عن صندوق حفظ الأمانات أو المفتاح |
Josh da bir şey bilmiyor ve bilmesi gerekmiyor. | Open Subtitles | و"جوش" لا يعرف أي شيء أيضاً ولا حاجة له ليعرف |
Bu işi yapan herkesin adını vermeye razı ama Mombasa Kartel hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor. | Open Subtitles | انه على استعداد ليتدحرج على الجميع لكن يبدو بأنه لا يعرف أي شيء بخصوص مومباسا |
İlk onunla görüştüm, bana bir şey bilmediğini söyledi. | Open Subtitles | تحققت منه في البداية وقال بأنه لا يعرف أي شيء |
Veri hırsızlığı konusunda bir şey bilmiyordur. | Open Subtitles | لا يعرف أي شيء حول بيانات التسلل |
- Çünkü spor ayakkabılar hakkında senin gibi hiçbir şey bilmeyen küçük aptal bir yerden bitme değilim. | Open Subtitles | حسناً، لأني لست غبي ما ناطق بالإسبانية والذي لا يعرف أي شيء عن الأحذيَة الرياضية مثلك. |
Peter'ın hiçbir şey bilmediğini biliyorum olmasıdır | Open Subtitles | هي أنني كنت أعرف أن "بيتر" لا يعرف أي شيء |