Dünya-2'den gönderdiği meta-insanlar kaç tane masum insanın öleceğini umursamıyor. | Open Subtitles | المتحولين الذين يرسلهم من الأرض اثنين لا يكترثون بقدر الأبرياء الذين يعترضون طريقهم |
Dünya-2'den gönderdiği meta-insanlar kaç tane masum insanın öleceğini umursamıyor. | Open Subtitles | المتحولين الذين يرسلهم من الأرض اثنين لا يكترثون لعدد الأبرياء الذين يعترضون الطريق |
Bu seni şok edebilir ama amına koyduğumun Harriet Tubman'ı bu insanların sikinde değil. | Open Subtitles | قد تكون هذه بمثابة صدمة لك لكن هؤلاء الناس لا يكترثون لمثيلات المناضلة "هارييت توبمان" اللعينة. |
Amına koyduğumun Harriet Tubman'ı bu insanların sikinde değil. | Open Subtitles | هؤلاء الناس لا يكترثون لمثيلات المناضلة "هارييت توبمان" اللعينة. |
İnsanlar her sabah uyanıyor ve yoksulluk umurlarında değil. | TED | يستيقظ الناس في الصباح. لا يكترثون بالفقر. |
Bunu onlara nasıl verdiğim umurlarında değil. Güven bana. | Open Subtitles | .لا يكترثون بطريقة منحي لهم ذلك , ثقي بي فحسب |
Hatta ikizler bile, ki onlar kendilerinden başka kimseyi umursamazlar. | Open Subtitles | حتى التوأم، وهما في العادة لا يكترثون بأحد سوى أنفسهم |
Basını hiç umursamıyorlar. Bunu zaten gösterdiler. | Open Subtitles | إنهم لا يكترثون بالصحافة، لقد أظهروا ذلك |
O insanlar her şeyi satar, çocuklarını bile satarlar, umurlarında olmaz. | Open Subtitles | هؤلاء الناس سيبيعون لك أي شيء, سيبيعون لك أطفالهم, لا يكترثون لذلك. |
Polis, bizi kesinlikle umursamıyor. | Open Subtitles | الشرطة، إنهم لا يكترثون لأمرنا. |
Kurbanlarıda umursamıyor. | Open Subtitles | إنها لا يكترثون للضحايا. |
Bizim söyleyeceklerimiz umurlarında değil. Gösterinin bir parçasıyız sadece. | Open Subtitles | لا يكترثون بما لدينا، نحن مجرد جزء من العرض |
Aslında kimse umurlarında değil. | Open Subtitles | إنّهم يعلمون ذلك، في أعماقهم لا يكترثون |
Ya kendilerinden eminler, ya da umurlarında değil. | Open Subtitles | إما أنهم واثقون أو أنهم لا يكترثون |
İIk olarak, sosyopatlar sosyopat mıyım diye soru sormazlar, çünkü umursamazlar. | Open Subtitles | حسناً، أوّلاً المعتلّين إجتماعيّاً لا يسألون إن كانوا كذلك لأنهم لا يكترثون |
Anlayacağınız, yabancı vampirler şehrimizi umursamazlar. | Open Subtitles | مصاصو الدماء من خارج المدينة، لا يكترثون لمدينتنا. |
İnanması ne kadar zor olsa da, bazı insanlar beni de umursamıyorlar. | Open Subtitles | وبقدر صعوبة تصديق ذلك فهناك أناس لا يكترثون لأمري أيضاً. |
Gözünü kapatmamışlar. Bu iyi değil. Bir şey görmesini umursamıyorlar. | Open Subtitles | لم يعصبوا عينيها، هذا لا يبشّر بخير فهم لا يكترثون إن رأت شيئاً |
Ölsen de umurlarında olmaz. | Open Subtitles | لا يكترثون إذا قتلتك. |