"لا يكون هناك" - Translation from Arabic to Turkish

• yoktur
• olmayabilir
• olmadığı
• olmadığında
• diye bir şey olmayacak
• olmasa
• olamaz
• olmasın
• kalmasın
• olmaması
• kalmadığında

- Belki ilaçları vardır. - Belki de hiçbir şeyleri yoktur.
ـ ربما لديهم العلاج ـ ربما لا يكون هناك اى شىء

İşimde sıkı çabaladığım, işte derinleşince o anda başka hiçbir duygu yoktur.
وعندما اعمل بجهد، وعندما أستغرق في أوج التركيز، لا يكون هناك أي احساس آخر.

- Zamanları olmayabilir. - Eğer yapmazlarsa. Bu binayı yok edebiliriz.
ربما لا يكون هناك وقت ربما يؤدى ذلك لتدمير هذه المنشأة

Ama güven olmadığı zamanlarda bile her zaman inanç var.
ولكن حتى عندما لا يكون هناك ثقة فهناك دائماً إيمان

Gün içerisinde veya opera olmadığında insanlar buraya gelebiliyor ve manzaranın keyfini çıkarabiliyor ve parktan binaya doğru yolculuklarına devam edebiliyorlar.
خلال اليوم أو عندما لا يكون هناك أوبرا، يأتي الناس إلى هنا ويستمتعون بالمناظر، ويكملون رحلتهم في الحديقة داخل المبنى.

Nereden gelmediğini öğrenirsem, rahatlayacağım, ama bunu hemen öğrenmem gerekiyor... yoksa yarın diye bir şey olmayacak.
وقد أقبل بمعرفة من أين لم تجئ لكنّي أحتاج لمعرفة هذا الآن وإلا فقد لا يكون هناك غدا اللعنة ويسون، أين أنت؟

Bu nehrin dışında yaşam tamamen imkansız görünür ve sonsuzluk hayali yoktur.
كان يبدو انه من المستحيل الحياة بجانب نهرا و أن لا يكون هناك رؤى للأبدية

Umarım fiziksel yönden bir sorunum yoktur.
يالله ، أتمنى أن لا يكون هناك مشكلة جسدية معي

Daha fazla tuzak yoktur umarım.
من الأفضل أن لا يكون هناك أي أفخاخ غريـبة

Söyleyecek bir şey olmayabilir.. ...ama kesinlikle yapılacak çok şey var.
قد لا يكون هناك المزيد لتقوله لكنْ بالتأكيد هناك المزيد لتفعله

Araştırmacılar hala bu sınırın olası açıklamalarını araştırıyorlar ve ağaçların büyümeyi durdurmasının evrensel bir nedeni olmayabilir.
ما زال الباحثون يتحرون عن التفسيرات المحتملة لهذه الحدود، وقد لا يكون هناك سبب واحد عام لتوقف نمو الأشجار.

Sadece herkese yetecek kadar yiyecek olmayabilir.
قد لا يكون هناك طعام كافٍ ليسدّ رمق الجميع.

Yine arkadaşlarını görebilirsin istediğin zaman- okuldan sonra veya hafta sonları, turnuva olmadığında.
بامكانك ان ترى اصدقائك وقت ما تشاء بعد المدرسة او في العطلة الاسبوعية عندما لا يكون هناك بطولة

Birdahaki sefer diye bir şey olmayacak.
سوف لا يكون هناك في المرة القادمة.

Pierre'i severim, ama olmasa daha iyi olur.
أنا أحب بيـير .. لكن هذا أفضل أن لا يكون هناك.

Çıkın arabadan! Bundan daha iyi bir işaret olamaz.
اخرجوا من السيارة اتمنى ان لا يكون هناك اضرار

Neden huzur ve güvenle yaşayabileceğim bir yer olmasın?
لماذا لا يكون هناك مكان لي ويكون آمن ومريح؟

Yakmam, paramparça etmem gerek ki, işleri berbat edecek bir şey kalmasın.
أقطعكما قطعاً.حتي لا يكون هناك شيئاً منكما يا عاهرات لطبخه لسبايك

Adaletsizlik olmaması için arazilerin kanun çerçevesinde iadesi gerekiyor.
يجب أن ترد الأراضى بالقانون حتى لا يكون هناك ظلم

Kaybedecek bir şeyin kalmadığında içine nasıl huzur doluyor bilemezsin.
انت تشعر بالهدوء . عندما لا يكون هناك شيئا لتخسره