"لتبقى على قيد الحياة" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayatta kalmak için
        
    • nin hayatta kalabilmek için
        
    Ne yediğini ve hayatta kalmak için neye ihtiyacı olduğunu öğrenmeliyiz. Open Subtitles سنكتشف ما الذي تأكله وما الذي تحتاجه لتبقى على قيد الحياة
    Birçok hayvan hayatta kalmak için zehir sistemi geliştirmiştir. TED العديد من الحيوانات طورت النظام السمي لديها لتبقى على قيد الحياة.
    Yani dinozorlar için bu düşük oksijen seviyesini solumak oldukça önemli olmalıydı; yalnızca hayatta kalmak için değil, gelişip çeşitlilik gösterebilmek için de. TED لذا كان يتحتم على الديناصورات أن تكون قادرة على التنفس في بيئة منخفضة الأكسجين، ليس لتبقى على قيد الحياة فحسب، بل لتنمو وتتنوع.
    Yani Jody'nin hayatta kalabilmek için ışık emmesi mi gerekiyor? Evet. Open Subtitles جودي تحتاج الى امتصاص الضوء لتبقى على قيد الحياة
    Jody'nin hayatta kalabilmek için ışık emmesi mi gerekiyor? Open Subtitles جودي بحاجة الى امتصاص الضوء لتبقى على قيد الحياة
    Karada veya okyanusta nereye bakarsanız bakın, ...hayatta kalmak için verilen olağandışı mücadeleleri görebilirsiniz. Open Subtitles أينما تنظر، على البرّ أو المحيط، فثمّة أمثلة مدهشة للحدّ الذي تذهب إليه الأحياء لتبقى على قيد الحياة
    Burada hayatta kalmak için bir sürü iğrenç şey yemek zorundasın. Open Subtitles تعرف, عليك أن تأكل الكثير من القذارة هنا لتبقى على قيد الحياة
    Görüyorum ki, hayatta kalmak için her şeyi yapıyorsun. Open Subtitles ارى بانك تلجاء الى اي شيء لتبقى على قيد الحياة
    hayatta kalmak için Karanlık Boyut'tan güç alıyor. Open Subtitles هي تسحب القوة من البعد المظلم لتبقى على قيد الحياة
    Çünkü öyle ya da böyle hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapacaksınızdır. Open Subtitles لأنّه في نهاية اليوم سوف تفعل أيّ شيء تستطيعه لتبقى على قيد الحياة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more