Eğlen diye çağırmadım seni. | Open Subtitles | نعم, لم أدعك للمنزل لتستمتع |
Bu inanılmaz sinir bozucu konuşma alışkanlığını sadece kendi söylediklerini duymaktan zevk aldığın için geliştirdin. | Open Subtitles | لقد طورت تلك العادة المزعجة بالحديث فقط لتستمتع بأن تسمع نفسك تتحدث |
Balon gibi patlayıp durunca nefes alması için boğazında bir delik açtıkları küçük Wendy'nin aksine Stephie'nin hayatından büyük zevk almasını istediğini biliyoruz. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنك خططت لتستمتع بهذا لكن هذا كان مثل بالون و كانت لن تستطيع التنفس |
Bir kızı haftada birkaç kez, eğlenmek için gördüğünde hemen karını boşayacağını düşünüyor. | Open Subtitles | تقابل فتاة كل إسبوع لتستمتع ثم تعتقد أنك ستطلق زوجتك |
Biraz eğlenmek için kızı dışarıya çıkarıyorsun ve evlilik için ciddi olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | تخرج مع فتاة لتستمتع فتعتقد أنك جدي، من ناحية الزواج |
Düş kırıklığı için özür dilerim. Yaşayıp hayatın nimetlerini tadacaksın. | Open Subtitles | آسف أنني خيبت أملك، لكنك ستعيش لتستمتع بكل ثمار الحياة |
...Oysa hayatın küçük mutluluklarına karşı ne kadar da hassastı. | Open Subtitles | ولم يمنحها ابدا البهجة بالرغم من ذلك لتستمتع بالحياة البسيطة |
Doğru nokta, henüz zevk alabilecek durumdayken eğlenip birşeyler yapıyor olması lazım. | Open Subtitles | الفكرة هي انه يجب ان تكون بالخارج تمارس الجنس بينما ما زالت مرنة بما يكفي لتستمتع به |
Eğer lanet olası aileni bulmuş olmasaydım bu milisaniyelerin hiçbirinden zevk almazdın. Aç kapıyı. | Open Subtitles | ما كنتَ لتستمتع بأيّ جزء منها لو لمْ أعثر على عائلتك اللعينة، افتح الباب |
Sana uzun ve sağlıklı bir yaşam diliyoruz Frankie, birandan zevk al, ama çok fazla değil | Open Subtitles | "رُبّمـا تحيا لتستمتع بـ "الباينت لكن ليس طـويلاً، حسـناً؟ |
Sırf eğlenmek için bana işkence ediyorsun sanki. | Open Subtitles | إنه كما لو أنك تعذبني لتستمتع , لماذا ؟ |
eğlenmek için buradasın. | Open Subtitles | أنت هنا لتستمتع بنفسك |
Size biraz eğlenmek için fırsat oldu. | Open Subtitles | إنها فرصة لتستمتع قليلاً |
Düş kırıklığı için özür dilerim. Yaşayıp hayatın nimetlerini tadacaksın. | Open Subtitles | آسف أنني خيبت أملك، لكنك ستعيش لتستمتع بكل ثمار الحياة |
...Oysa hayatın küçük mutluluklarına karşı ne kadar da hassastı. | Open Subtitles | ولم يمنحها ابدا البهجة بالرغم من ذلك لتستمتع بالحياة البسيطة |