Ama bunu yasadışı yollardan yapacağımızı Texas'lıların anlaması iyi oldu. | Open Subtitles | لكن، ستكون جيدة، معقولة لتكساس سنفعل ذلك بغش وغير قانوني |
Özel Birlik. Texas Thunder. Adını duyduk, Plissken. | Open Subtitles | كنت في القوات الخاصه لتكساس وقد سمعنا عنك كثيرا يا بليسكن |
İçerideyken, iyice bir dövüp, aldılar ağzımdan siz beylerin dinleyin bunu... siz beylerin Texas'a gittiğinizi aldılar ağzımdan, oğlum. | Open Subtitles | عندما كنت هناك, استخرجوا مني انكم يا رفاق كنتم خذ هذه, انكم يا رفاق كنتم متوجهون لتكساس |
Deniz piyadeleriyle konuşmam için 3 günlüğüne Teksas'a yolladın. | Open Subtitles | أرسلتها لتكساس لمدة 3 أيام لتتحدث لجنود المارينز |
İnsanlarımızı Fort Ash'in dışına ve Teksas'ın aşşağısına çıkartın. | Open Subtitles | أخرج جنودنا من الحصن الرمادي وخذهم لتكساس |
Eğer bu gece yolda olursanız, arabayı Teksas eyaletine doğru çevirin. | Open Subtitles | إذا كنتم على الطريق اليوم ،فأريدكم ان تذهبو بسيارتكم إلى دريق المؤدي لتكساس |
Sizi memleketim Texas'tan gelen genç bir arkadaşımla tanıştırmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقدم لكم . . شاب صديق لي من ولاية بيتي الخاصة لتكساس. |
Texas Western için harika bir ribaund oynucusu. | Open Subtitles | أوه،ولد. هذاسيكونقاسي لأنه مهاجم رائع سريع الأرتداد لتكساس الغربية. |
Bak, Ann Richards Texas için fazla liberal kaçıyor. | Open Subtitles | اسمع ،آن ريتشارد متحررة أكثر من اللازم بالنسبة لتكساس |
Marketing Cooperative, Texas Organic Cotton'ı yapılandırdı, anlaşma gereği şirketi büyüttü ve sattı. | Open Subtitles | شكلت التسويق التعاوني لتكساس القطن العضوي، وكان الاتفاق الذي استفحل وبيعها. |
Büyükbabam Texas'a gitti bir kere. | Open Subtitles | جدي ذهب لتكساس مرتاً |
"Texas Western'in destekçisi, Wade Richardsons takımını dünyanın mucizevi takımları arasına yükseltti." | Open Subtitles | يقول. "الدعم الناكر للذّات لتكساس الغربيه من ريتشاردسون". "الذي جعل هذا الفريق يرتفع كظاهرة حقيقية في عالم الألعاب الرياضية." |
Ayrıca kendisinin derhal Texas'a naklini bekliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نتوقع أن ينتقل لتكساس |
Teksas'a bu kızı görmeye ve senelerdir neler olduğunu anlamaya geldik. | Open Subtitles | لقد أتينا هنا لتكساس لنرى هذه الفتاة الصغيره ولنفهم ما الذي كان يجري خلال كل هذه السنوات |
Teksas'a, bağlantımla buluşmaya gittiğimde ararım. | Open Subtitles | عندما أذهب لتكساس لمقابلة جهات اتصالى سأتصل بك |
Evin bir kısmı yine yıkıldığından, annem babama yardım etmek için Teksas'a dönmüştü. | Open Subtitles | أمي كان عليها العودة لتكساس لمساعدة أبي لإن بيتنا إنزلق بسبب كتل النفايات مرة أخرى |
Teksas otoyolunun yanında, yapıldıkları fabrikayı gördüm. | Open Subtitles | في الطريق المؤدي لتكساس رأيت مصنعاً يصنعها |
Şu anda Teksas için hiç bir şey yolunda gitmiyor. | Open Subtitles | هناك شيء يحدث الحق لتكساس في الوقت الراهن، جو. |
Teksas' a gideceğimde ne yapacağımı merak ediyor olmalısın. | Open Subtitles | لابد أنك تشعر بالفضول عما سأفعله حينما أصل لتكساس. |
Beyaz Saray'dan bir kaynaktan aldığımız bir bilgiye göre First Lady, kocasıyla yaşadığı büyük bir tartışma sonucu Teksas'a gitti. | Open Subtitles | يخبرنا مصدر من داخل البيت الأبيض أن السيدة الأولى سافرت لتكساس بعدما اختلفت مع زوجها |