"لفقد" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaybetmek
        
    • kaybetmenin
        
    • kaybetmeye
        
    Geçen sene eşimi kaybettim, ...ve Tanrı biliyor ki, bebeğimi de kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles الآن في السنة الأخيرة، فقدت زوجي، واللّه أعلم، أنا لا أريد لفقد رضيعتي.
    Bu ülkede yolunu kaybetmek çok kolay. Open Subtitles هذه بلاد سهلة لفقد طريقك في. ذلك أحد سحره.
    Üç kilo kaybetmek için haftada bin dolar. Open Subtitles الباب الذهبي 1000دولار لفقد 6 باوندات في الأسبوع
    - Kendinizi kaybetmenin sırası değil. Open Subtitles هذا ليس الوقت المناسب لفقد أتزانك 0 أنت علي حق 0
    Yüzbaşı'nın oğlunu kaybetmenin verdiği acıyla attığı çığlıklar düşman için muhtemelen savaş davullarından daha ürperticiydi. Open Subtitles نياح القائد الأليم لفقد ابنه يبث الرعب في العدو أكثر من طبول المعركة الصاخبة
    İnsanlığa olan bütün inancımı kaybetmeye hazır değildim. Open Subtitles لست مستعدّ جدا لحد الآن لفقد كلّ ي إيمان في الإنسانية.
    Bu mesele yüzünden işini kaybetmeye razı mısın? Open Subtitles هل أنتي مستعدة لفقد وظيفتك بسبب هذا الأمر؟
    Sana yakın birini kaybetmek nasıl bir duygudur biliyorum. Open Subtitles أنظر، أعرف مثل تلك الأمور لفقد شخص ما قريباً منك
    Ben senin doktorunum, senin ve bebeğinin hayatından ben sorumluyum, ve ikinizi de kaybetmek istemiyorum, anlaşıldı mı? Open Subtitles أنا طبيبتكِ و انا مسؤولة علىحياتكِوحياةطفلكِ, و أنا لست مستعدة لفقد أي منكما , هل هذا واضح؟
    Sanki bakirliğimi kaybetmek için onunla randevulaşıyordum. Open Subtitles أشعر بأنني أستمريت في فعل التجهيزات معها لفقد عذريتي
    Simon'ın, bakirliğini kaybetmek için ne kadar çaresiz olduğunun bir göstergesiydi bu. Open Subtitles لقد كان واضحا كم هو سايمون ,متلهفا لفقد عذريته
    Sevdiğin birini kaybetmek nasıldır... Open Subtitles أعرف كيف هو الشعور لفقد شخص ما.
    Başkasını da kaybetmek neye yarar? Open Subtitles ما الداعي لفقد واحدة أخرى ؟
    Oğlunu kaybetmenin acısını ya da ne kadar acı çektiğini asla anlayamacağım. Open Subtitles أنا لن أعرف كم بشكل سيئ آذاك لفقد إبنك... أو كم ألم أنت ما زلت تحمل.
    Bak Finn, büyük "B"yi kaybetmenin vakti geldi. Open Subtitles انظر فين , إنه وقت مناسب لفقد عذريتك
    Bu sabah her şeyi kaybetmenin sınırındaydım. Open Subtitles هذا الصباح كنت على الحافة لفقد كل شيء
    Bütün veriyi kaybetmenin en kolay yolu bu. Open Subtitles هذه أسهل طريقة لفقد كل البيانات
    Çünkü insanlar umutlarını kaybetmeye başladılar ve rüyalarını unutuyorlar. Open Subtitles لأن ناس بدأوا لفقد آمالهم... . وينسوي أحلامهم.
    En sevgiğin birşeyi kaybetmeye hazır ol. Open Subtitles استعدي لفقد أعز شيء على قلبكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more