"لقد أخرجت" - Translation from Arabic to Turkish

• çıkardım
• çıkardın
• çıkarttım
• çıkardı

Bayıldım. Makinenin reostasını çıkardım.
أحبّها, لقد أخرجت منظّم التيار من المحرك

Adamın kalın bağırsağından tenis topu çıkardım.
لقد أخرجت لتوى كرة تنس من أمعاء أحد الرجال

Bu iğrenç galvanize boruyu evinin altından çıkardım.
لقد أخرجت تلك الماسورة المثيرة للإشمئزاز من أسفل منزلك

Soru sormadan bacağındaki kurşunu mu çıkardın?
إذًا لقد أخرجت الرصاصة من ساقه بدون طرح أسئلة؟

Bir kaç gece önce, arabamı yoldan çıkardın.
لقد أخرجت سيارتي عن الطريق منذ بضع ليال

Birkaç dakika önce, Suki ile Chinc Zain'i hücrelerinden çıkarttım.
لقد أخرجت سوكي و شيت سانغ من زنزانتهم منذ دقائق

Bana ismini, rütbesini ve sıra numarasını söyleyecek kadar başparmağını ağzından çıkardı.
لقد أخرجت إبهامها لمايكفيّ ، كي تُعطيني اسمها . و رتبتها، ورقمها التسلسليّ

Daha demin bilgisayarımdan bir hayalet çıkardım.
لا، كان بسبب شيء فعلته أنا لقد أخرجت لتوي شبحا ً من جهازي

Onu çıkardım, haçı çaldım, kemikleri ona bağladım.
. لقد أخرجت العظام و سرقت الصليب و ثم ربطتها عليه

Şey, az önce fırından boyozları çıkardım.
أتعلمي، لقد أخرجت للتو بعض الكعك المدور من الفرن

Ailemi korumak için tüfeğimi çıkardım. Ve ben kandan nefret ederim.
لقد أخرجت البنادق لحماية أعراضي أنا الّذي يكره الدّماء

Bir omzunu çıkardım. Bir kez daha ıkınmak zorundasın.
حسناً ، لقد أخرجت ذراعاً عليكِ الدفع تارة آخرى

Matkap ucunu ön lobdan çıkardım ve arteri düzelttim.
لقد أخرجت المثقاب من الفص الأمامي أصلحت شريانه

Eşyalarımın çoğunu çıkardım ve istersen tekrar boyayabilirsin ya da her ne istersen yapabilirsin.
. لقد أخرجت مُعظم أغراضى منها . وتستطيعى إعادة طلائها أو مهما تُحبينه

Denedim, Earl. Sona doğru, güzel olan göğsümü bile çıkardım.
حاولت (ايرل), فعلت.قرب النهاية حتى لقد أخرجت له صدرى الجميل

Kurşunu çıkardım, ama hala kanıyor.
لقد أخرجت الرصاصة ، و لكنها مازالت تنزف

Saplanan parçaları çıkardım ve yaranı temizledim.
لقد أخرجت الشظايا ونظفت لك جروحك

- Bu çok yanlıştı. - Daha önce de insanları kafesten çıkardın.
لقد أخرجت أشخاصا من القفص من قبل

- Kurşunları çıkardın değil mi?
لقد أخرجت الرصاصات، اليس كذلك؟

İçimdeki Armani'yi açığa çıkardın.
لقد أخرجت فعلاً المصمّم (أرماني) الذي كان بداخلي

- Uyuşturucuyu lavabodan çıkarttım. - Düzgünce bir soruşturma yapmadan kanıtın yerini mi değiştirdin?
ـ لقد أخرجت الكوكايين من الحمام ـ هل نقلتِ الدليل دون أجراء تحقيق رسمي؟

Percy'nin kurşununu çıkarttım. Umarım sakıncası yoktur.
لقد أخرجت رصاصة (بيرسي) آمل أنك لا تمانع بذلك

- Şerif Cuse bir vampir. - Pala çıkardı.
إن المأمور (كيوز) مصاص دماء - لقد أخرجت سكيناً مقوساً كبيراً -