Zavallı kızcağız. Doktor ona sakinleştirici vermek zorunda kaldı. | Open Subtitles | فتاة مسكينة لقد اضطر الطبيب لإعطائها منوم لتهدئتها |
Ayrıca, Bayan Leo, kemerini bir ilik daha gevşetmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | وبالإضافة إلى ذلك، سيدة ليو لقد اضطر الى توسيع حزامه |
O hırdavat dükkanına 12 kez geri gitmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | لقد اضطر للعودة للمتجر 12 مرة |
Jet skisini satmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | لقد اضطر لبيع دراجته المائية. |
Hayır, iş için gitmek zorunda kaldı, yoksa seni almaya onu yollardım. | Open Subtitles | -كلا، لقد اضطر للسفر لأجل العمل وإلّا كنت لأرسله ليدعوكِ . |
Kürtaj yapmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | لقد اضطر الطبيب ل (د) و (س) |