Babama dün gece tüm bu olay hakkında yalan söylemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | انظري، لقد اضطررت للكذب على أبي الليلة الماضية حول كل هذا، حسنٌ؟ |
İnan bana bunlara elini sürmek istemezsin. Tüm filtrasyon sistemini sökmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ثقي بي، لا تودّين الانخراط في هذا، لقد اضطررت لتفكيك نظام الترشيح برمّته. |
Bir sanat eseri olarak yaşarken düşüşler ve çıkışlarla karşılaşmak zorunda kaldım. | TED | لقد اضطررت لمواجهة صراعات وانتصارات بينما أعيش حياتي كفن |
Bu yüzden bir yıllığına gitmeyi kabul etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد اضطررت إلى الموافقة .للذهاب بعيداً لمدة عام |
Doğru göz kremini bulabilmek için beş değişik dükkâna gitmem gerekti. | Open Subtitles | لقد اضطررت للذهاب لخمسة محلات مختلفة حتى اجد كريم العيون الصحيح |
Annenin onu tekrar temsil etmeme izin verene kadar üç menajeri öldürmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد اضطررت لقتل ثلاثة وكلاء آخرين، قبل أن تدعني والدتكِ أمثله مرةً أخرى. |
Son seferinde acile gitmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة من هذا لقد اضطررت أن أذهب للإسعاف بعد الليلة الماضية |
Bu tabutun parasını ödemek için borç almak zorunda kaldım Bay Ted. | Open Subtitles | لقد اضطررت للإقتراض لعمل هذه الجنازة ياسيد تيد |
Go-kart gibi bir taksiye binmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | انا لم اشاهدها ,لقد اضطررت ان اخذ التكاسي |
Arkadaki çöp bidonunun oraya park etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد اضطررت لركن سيّارتي بجانب طريق النفايات بالخلف |
Kaltak! Sokağa parketmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | أيتها العاهرة، لقد اضطررت لأن أركن السيارة في الشارع |
Geçen hafta bir bisiklet pompası kullanmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد اضطررت لإستخدام مضخة عجلات في الأسبوع الماضي |
Baharat için Hindistan cevizi dövmek zorunda kaldım bu yüzden biraz eksiklik hissedebiliriz. | Open Subtitles | لمعلوماتكم : لقد اضطررت لتبديل البهارات بجوزة الطيب لذلك ستفتقدون بعض من الملحوظات الخسيسة على البطاطا الحلوة |
Kurtulmak için göğüs uçlarıma kırmızı biber sürmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد اضطررت ان ادهن صدري بصلصة الفلفل الحار كي يبعتد عني |
Mevcut hareketlerim kısıtlandığından beri kaynaklarımı kullanmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد اضطررت لاستخدام مصادري كون أنشطتي قد حُددت بعض الشيء |
Kendim için yaptığım son derece lezzetli bir omleti atmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد اضطررت أن أصنع عجة البيض بنفسي ربما صار فيها قذائف |
Bunu bulmak için çok şüpheli bir mekana gitmek zorunda kaldım ama en azından artık at dövüşü bahsi nerede oynanır biliyorum. | Open Subtitles | لقد اضطررت للذهاب إلى مكان مشبوه للحصول عليه ولكن الآن، أعرف أين أذهب للمراهنة على عراك الخيول |
Az önce altı devlet görevlisini hapsetmek zorunda kaldım çünkü yedinciyi doğradı. | Open Subtitles | لقد اضطررت لحبس 6 ضباط عسكريين لأنه قتل الضابط السابع. |
Aile arazimi kaybettim. - İşe girmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد فقدتُ ممتلكات الأسرة، لقد اضطررت للبحث عن عمل. |
Tasarım geçmişine dair bir kaç kavramı ortadan kaldırmam gerekti. | TED | لقد اضطررت إلى القيام به بعيداً مع بضعة مفاهيم التصميم السابقة. |
İstemiyorum. geçen sefer acile gitmem gerekti. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة من هذا لقد اضطررت أن أذهب للإسعاف بعد الليلة الماضية |