"لم يرحل" - Translation from Arabic to Turkish

• gitmedi
• yok olmadı
• terk etmedi
• hiç gitmemiş

Benimki de. Aslında gitmedi. Evden atıldı.
والدي صارم أيضاً , لكنه لم يرحل, هو فقط يعمل في مكان آخر

O kadar sessizce gitmedi tabii ama ondan sonra işler yoluna girdi.
لم يرحل صامتاً، ولكن بعد ذلك ، تمّت البيعة بسلاسة

Hazine ondaydı; ama gitmedi.
كانالكنزفي حوزته، ولكنه لم يرحل

Unutuldu ama yok olmadı. - Ne istiyorsun?
المنسي، لكنه لم يرحل ماذا تريد بحق الجحيم؟

Beni terk etmedi.
إنه لم يرحل عني ، أنا لم آخذها على محمل الجد

Bazen sanki hiç gitmemiş gibi hissediyorum. Bir yerlerden beni izliyor gibi...
أحياناً أشعر أنه لم يرحل بالفعل كأنه لا يزال يحميني

- O gitmedi ki, bayan.
لكنه لم يرحل يا سيدتي

İblis gitmedi.
الكائن الشيطاني لم يرحل

Sevdiğim herkes henüz gitmedi Binbaşı Gordon.
لم يرحل كل من أحب

- Hayır, hayır gitmedi.
-لا، لا، لم يرحل -بلى، لقد رحل

Altıncı seferle birlikte gelenlerden, ama Mira ile birlikte gitmedi. Sadece yarısı kadarı gitti.
لقد جاء في البعثة السادسة، ولكنه لم يرحل مع (ميرا)، فقط نصفهم رحل معها..

Aslında daha gitmedi.
في الحقيقة, لم يرحل بعد

Başka bir kadın için gitmedi.
هو لم يرحل لأمرأة اخرى

gitmedi, öldürüldü.
لم يرحل ، لقد تمّ قتله

Ayrıldı. Sonsuza kadar değil. Sonsuza kadar gitmedi.
ليس للأبد أنه لم يرحل للأبد

- Hayır, gitmedi.
كلا، كلا، لم يرحل.

Bir askerle mi? Hayır, kendi iradesiyle gitmedi.
لا ,هو لم يرحل من بأرادته

Hayır, diyecektim ki Damon yok olmadı.
كلّا، بل كنت سأقول إن... (دايمُن) لم يرحل.

Evi terk etmedi, Estrella.
...إنه لم يرحل.

O terk etmedi.
لم يرحل

John, Oregon'a varmıştır bile. Ama sanki hiç gitmemiş gibi.
(جون) في طريقه إلى ولاية (أوريغون) وكأنه لم يرحل أبدًا

-Bazılarımız hiç gitmemiş ki
-بعضنا لم يرحل أبداً