| Yerinizde olsaydım, ona dostane yaklaşır ama mesafemi de korurdum. | Open Subtitles | أرجوا أن تكوني ودية ولكن لوكنت مكانك لأخذت حذري منه. |
| Onunla tanışmadan önceki kadar sert biri olsaydım eminim şimdi daha mutlu olurdum. | Open Subtitles | لوكنت قوية كما كنت قبل أن ألتقية أراهن بأني ساكون أكثر سعادة الآن. |
| "Senin yerinde olsaydım, kendimi başka şeylere verirdim." | Open Subtitles | لوكنت مكانك لبحثت لنفسى عن طريقة أخرى للعب |
| Sizin yerinizde olsam, tüm radyo vericilerini kapalı tutardım. | Open Subtitles | مع ترددات الشرطة و الاف بي آي اذن لوكنت مكانكم كنت سأوقف لاسلكياتكم |
| Yani, senin yerinde olsam, bu biletleri satardım. | Open Subtitles | لذا لوكنت مكانك لبعت هذه التذاكر يمكنني مساعدتك في ذلك |
| Biraz olsun yanımda olsaydın görürdün. | Open Subtitles | لوكنت أبداً في الجوار، لرأيتِ ذالك. |
| Ama benimle Güney Amerika'da olsan olacakları bilirdin. | Open Subtitles | لوكنت فى أمريكا الجنوبيه معى سوف تعلم بالظبط ماذا سيحدث |
| Senin kadar zengin olsaydım, biraz terbiyeye vakit ayırırdım. | Open Subtitles | لوكنت غنيا مثلك قد يمكننى تقديم بعض الأدب |
| İlkokul öğrencisi olsaydım belki sana inanırdım. | Open Subtitles | ربما كنت أصدقك . لوكنت خريجة مدرسة ابتدائية |
| Bir yayımcı olsaydım, bu planları yayımlardım. | Open Subtitles | العملية الأخري السويسرية لوكنت ناشراً لإستطعت نشر خطتها |
| Çakırkeyf ve 20 yıI daha genç olsaydım bu senin şanslı günün olurdu. | Open Subtitles | لوكنت أصغر بعشرين عاماً وثملة بعض الشيء، لربما كان هذا يوم سعدك |
| Sizin şu anda olduğunuzu tahmin ettiğim gibi bir keşif gezisinde olsaydım, yanıma bir aeronot ve bir zırhlı ayı alırdım. | Open Subtitles | لوكنت أنا في مكانك، وفي موقفك هذا، سأستأجر لنفسي طياراً، ودب مدرع. |
| Yerinde olsaydım, Bones, bana annemle ilgili ne söyleyeceğini bilmek isterdim ama uh... bu sadece benim. | Open Subtitles | حسنا, لوكنت مكانك, بونز, لأردت أن أعرف مايرغب أخبارك إياه بشأن أمكِ ولكن, هذا أنا فقط |
| Yalnız olsaydım, yani, hamile olmasaydım, bunların hepsini götürürdüm. | Open Subtitles | لوكنت لوحدي . اعني لم اكن حاملا كنت سوف اغازل كل واحد هنا |
| Eğer düşündüğüm tarzda bir görevdeyseniz, sizin yerinizde olsam kendime bir havacı ve zırhlı bir ayı kiralardım. | Open Subtitles | لوكنت أنا في مكانك، وفي موقفك هذا، سأستأجر لنفسي طياراً، ودب مدرع. |
| Hayır. Huxley'le konuşmuş olsam pençesini kaldırmış vaziyette burada olurdu. | Open Subtitles | لا ، لوكنت فعلت كان سيأتى هنا مع السوط ذو التسعة ذيول.. |
| Hey, senin yerinde olsam bu Nazi ahmaklığını bırakıp kaçak timsah avlamaya devam ederdim... daha güvenli. | Open Subtitles | أنت ، لوكنت مكانك لتوقفت عن شعارات النازية التافهة وعدت الى صيد التماسيح أكثر اماناً. |
| Yerinde olsam, tek kelime dahi etmezdim. Anlaşmamız şöyle olacak. | Open Subtitles | لوكنت مكانك لما قلت كلمه ايضاً, اذاً هذههي الصفقه |
| Yerinde olsam kristal yudumlayıp yelkenlimle etrafı gezerdim. | Open Subtitles | لوكنت مكانك لأبحرت حول العالم وتمتعت بثرائي |
| Eğer sana söylendiği gibi insanlık tarihi üzerinde çalışmış olsaydın evrende yalnız olmadığını da anlardın. | Open Subtitles | لوكنت تدرس التاريخ الإنسانى كما ينبغى |
| Tatlım, bunu yazıyor olsaydın ben ölmüş olurdum. | Open Subtitles | عزيزتي، لوكنت ستكتبين هذا سوف أكون ميت |
| Biraz olsun yanımda olsaydın görürdün. | Open Subtitles | لوكنت أبداً في الجوار، لرأيتِ ذالك. |
| Bence sen hâlâ burada olsan ve Memphis Christian'a gidiyor olsan böyle bir şey yapmazdın. | Open Subtitles | لا أعتقد انك ستفعلين هذا , لوكنت لا تزالينا هنا والذهاب إلى الكنيسة |