Şüphe mütevazidir, ve bu da insanoğlunda olması gereken bir şeydir, insanlık tarihinin Sadece kahrolasıca ölümü yanlış anlama tekrarlarından oluştuğunu düşünürsek, | Open Subtitles | ولكن الشكّ الشكّ متواضع وهذا ما يجب أن يكون عليه الإنسان إذا اعتبرنا أن تاريخ الإنسان ليس إلّا سلسلة من |
Benim öyle bir hedefim yok. Sadece bir biyolojistim. | Open Subtitles | أنا لا أسعى وراء أي أهداف أنا عالم أحياء ليس إلّا |
Sadece kötü kabustu o kadar. Hadi yatağına dön. | Open Subtitles | إنّه مجرّد كابوس ليس إلّا عودي إلى سريرك |
Sen Sadece bir çocuksun. Ne düşünüyordum bilmiyorum. Unut gitsin. | Open Subtitles | ليس إلّا لا أعلم كيف فكّرت بذلك, لا عليك |
Sadece geçici bir ilgi olduğunu sen, ben üzerinden olduğumu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تُخبرها بأنّني قد تجاوزت الأمر، فقد كان ذلك مُجرّد إهتمامٍ عابر ليس إلّا. |
Üniforma bir mesaj değildi. Sadece geri veriyorum. | Open Subtitles | .إن الزيّ ليس رسالة .إني أعيدهُ ليس إلّا |
Sadece cesetleri görmek istiyordum. | Open Subtitles | أرغب برؤية جثثُ الموتى ليس إلّا |
- İşleri Sadece daha da kötüleştirirsin. | Open Subtitles | -ستزيد من الأمر سوءً ليس إلّا -علي أن أحاول |
Sadece bana biraz daha zaman ver. | Open Subtitles | أعطِني القليل من الوقت ليس إلّا. |
Sadece bir avantaja ihtiyacım var, bu kadar. | Open Subtitles | أحتاج لفارق زمنيّ عنك ليس إلّا |
Bu Sadece an meselesi. biliyorsun. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت ليس إلّا تُدرك ذلك |
Sadece daha fazla çabalamanı istiyor. | Open Subtitles | إنه يُريدك أن تحاول أكثر ليس إلّا. |
Ben... Sadece... Butch Cassidy'nin evindeyiz. İşte geldi. | Open Subtitles | انا اتعاطى مع احداث الفيلم ليس إلّا |
Sadece birazcık bunaldım. | Open Subtitles | إنّني مُرتبكة قليلًا ليس إلّا. |
Sadece hayal görüyordum. | Open Subtitles | إنّها مُخيّلتي ليس إلّا |
Soruyordum Sadece. | Open Subtitles | أنا أسأل ليس إلّا. |
Sadece arkadaşlarımı bekliyorum. | Open Subtitles | انتظر أصدقائي ليس إلّا. |
Sadece başım ağrıyordu. | Open Subtitles | صداع، ليس إلّا. |
Sadece biraz zamana ihtiyacım var, lütfen. | Open Subtitles | أحتاج بعض الوقت، ليس إلّا |
Sadece alışkanlık hâline geldi. | Open Subtitles | لقد أصبحت عادة ليس إلّا |