Şu an bu jenerasyonun hepsi ölü, Bonica da dahil. Bu yüzden o gün birbirlerine tam olarak ne dediklerini bilmenin bir yolu yok. | TED | كل هذا الجيل ميت الآن، بما فيهم بونيكا لذلك ما من طريقة لمعرفة ما قالوه بالضبط في ذلك اليوم |
Bir şerifi bölgeden uzak tutmanın yasal bir yolu yok. | Open Subtitles | ما من طريقة قانونية لإبعاد مدير الشرطة عن المقاطعة |
Evet, ben de senin müzikâl kariyerin ve her şeyin için heyecanlıydım ama bunun sen olduğunu bilmemizin bir yolu yok. | Open Subtitles | حسنًا، أنا مفتون بمشوارك الموسيقي وما إلى ذلك لكن ما من طريقة كي نعلم أن هذا هو أنت في الصورة |
L.A'deyken sürdüğüm aracın nasıl olduğunu bilmesinin bir yolu yoktu tabi oraya gelmediyse. | Open Subtitles | ما من طريقة تجعله يعلم "أي سيارة كنت أقودها في "لوس أنجلوس إلا لو كان هناك |
Ben olmadan büyük bir hikâyeyi yakalamanıza izin verirsem bunun öyle olmadığını, bu dünya üzerinde ispat etmemin başka hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | و ما من طريقة بأرض الله الواسعة سأثبت له بها عكس رأيه هذا إذا تركتك تقوم بتقرير إخبارى كبير بدون اشتراكى معك فيه |
Birinden ayrılmanızın kolay bir yolu yoktur. | Open Subtitles | ما من طريقة سهلة لإنهاء أية علاقة |
Dinle, bunu sormanın iyi bir yolu yok, bu yüzden direk soracağım. | Open Subtitles | اسمع، ما من طريقة جيدة لطلب هذا لذا سأقوله فحسب |
-Bunu doğru yap. -Başka bir yolu yok. | Open Subtitles | نظف الجرح بشكلٍ جيّد ما من طريقة أخرى |
Bilmenin dünyevi bir yolu yok gittiğimiz yönde, kürek çektiğimiz yerde bilmek yok, ...ya da nehrin aktığı yönde. | Open Subtitles | ~ ما من وسيلة لتعرف ~ ~ إلى أي إتجاه نذهب ~ ~ ما من طريقة لنعرف ~ ~ إلى أين نجدف ~ |
Bunu söylemenin gerçekten daha kolay bir yolu yok. | Open Subtitles | هذا .. ما من طريقة سهلة لقول هذا |
Bunu söylemenin nazik bir yolu yok, ama 15 Mart 2010'da öldürüleceksiniz. | Open Subtitles | ما من طريقة رقيقة لقول هذا لكن... . في الخامس عشر من آذار عام 2010... |
Çünkü düşünmenin başka bir yolu yok. | Open Subtitles | ما من طريقة أخرى للتفكير |
Açıklamanın kolay bir yolu yok. | Open Subtitles | ما من طريقة سهلة لتفسير ذلك. إنّني... |
Bunu söylemenin kolay bir yolu yok. | Open Subtitles | ما من طريقة سهلة لقول هذا |
Bayan Villanueva, bunu söylemenin kolay bir yolu yok. | Open Subtitles | سيدة (فيانويفا) ما من طريقة سهلة لقول هذا... |
Bunu söylemenin nazik bir yolu yok, 15 Mart 2010 tarihinde, öldürüleceksiniz. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}... ما من طريقة رقيقة لقول هذا، لكن في 15 آذار عام 2010 ... . |
Başka yolu yoktu. | Open Subtitles | ما من طريقة أخرى |
Başka yolu yoktu. | Open Subtitles | ما من طريقة أخرى |
Bir sonraki kişiyi bulmanın hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | ما من طريقة واقعية لنعرف من التالي |
Ancak emin olmanın hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | لكن ما من طريقة للتأكد |
Başka yolu yoktur. | Open Subtitles | ما من طريقة اخري. |