Aynı Schrödinger'in kedisi gibi Leonard'la kuracağın ilişkiyi hem iyi, hem kötü olarak düşünebilirsin. | Open Subtitles | تماما مثل قطة شرودنغر إمكانية علاقتك أنت و شيلدن حتى الآن يمكن التفكير بها على المحمل الجيد و السيء |
Siyam kedisi gibi şımartılmış ve pohpohlanmışsa. | Open Subtitles | ~ من أفسده ودلله ~ ~ مثل قطة سيامية ~ |
Her yere baktık. Schrödinger'ın kedisi gibi. | Open Subtitles | إنّها مثل قطة (شرودنغر)، حيّ وميت في نفس الوقت. |
Beş dakika senden ayrı kaldım ve sen hırsız bir kedi gibi kendini dünya seyahatine çıkmaya hazırladın. | Open Subtitles | خمس دقائق، وأنا وراءك وفي تلك الدقائق الخمس أنت تتصرفين مثل قطة لصة يجهزونها لرحلة في الفضاء |
Pekâlâ, sana biraz malumat vereyim çünkü yaşam yolunda sürekli buzdolabının peşinde yakalanan bıyıksız bir kedi gibi ilerliyorsun. | Open Subtitles | سأقول لك شيئا بما أنك كنت على وشك الموت مثل قطة يكاد ينقطع رأسها خلف الثلاجة |
Böcek şu anda, fareyle oynayan bir kedi gibi. | Open Subtitles | الأن، الدودة مثل قطة تلعب بكرة من الخيط |
Çünkü bıyıklarını kaybedip dünyaya geri dönmüş bir kedi gibisin. | Open Subtitles | مثل قطة يكاد ينقطع رأسها خلف الثلاجة |
Anitanın filmdeki kedisi gibi olmalı. | Open Subtitles | القطة يجب أن تكون بالضبط مثل قطة (أنيتا) في الفيلم. |
Schroeder'in kedisi gibi. Schroeder'i hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | مثل قطة (شرودر) أتعرف تجربة قطة (شرودر)؟ |
Bir orman kedisi gibi. | Open Subtitles | مثل قطة برية |
- Schrödinger'in kedisi gibi. | Open Subtitles | مثل قطة (شرودنجر) مثل ماذا؟ |
Boğulan bir kedi gibi zırlıyor. | Open Subtitles | أولول مثل قطة تغرق |
Evet ve kalbi ölen bir kedi gibi ses veriyor. | Open Subtitles | أجل، و صوت قلبها مثل قطة تحتضر! |
Sessiz bir kedi gibi. | Open Subtitles | مثل قطة صامتة |
Konuşan bir kedi gibisin. | Open Subtitles | أنت مثل قطة تتكلم |
Tanrı aşkına, tüy yumağı çıkarmaya çalışan bir kedi gibisin! | Open Subtitles | (يشهق) و... أوه، في سبيل الله، وأنت مثل قطة تحاول السعال لكرة الشعر! |