Dikkatimizi topladığımızda, daha önce burada bulunmuş gibi hissederiz. | TED | و عندما يعود إنتباهنا نشعر بأننا كما لو كنا هنا من قبل. |
Biz, gerçek yaşamda oyunlardaki kadar iyi olmadığımızı hissederiz. | TED | نشعر بأننا لسنا بالكفائة ذاتها في الحياة كما نحن بالألعاب |
Mungo Gölü'nden haftalar ve aylar sonra tekrar bir aile gibi hissetmeye başlamıştık. | Open Subtitles | في الأسابيع والأشهر التي تلت بحيرة مونغو ، بدأنا نشعر بأننا أسرة من جديد |
Artık yeniden normal hissetmeye başlayabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نشعر بأننا عاديين مرة أخرى |
Ve bu üstümüze yapışıp kalıyor. Gerçekten öyle, çünkü bize böyle davranıldığında bazen kendimizi görünmez ya da kale alınmıyormuş gibi hissediyoruz. | TED | واستمر الأمر معنا، حقاً استمر معنا، لأننا عندما نُعامل بهذه الطريقة، نشعر بأننا غير مرئيون بعض الأحيان أو لا يُتَحدّث الينا بإهتمام. |
Ailelerimiz, işlerimiz, ilişkilerimiz, geçmişimiz tarafından hapsedilmiş gibi hissediyoruz. | TED | نشعر بأننا مسجونون من طرف عائلاتنا، وظائفنا، علاقاتنا، ماضينا. |
Bunların farklı bir dünya için plan yapmaya kendimizi yetkili hissettiğimiz zaman neler yapılabileceği konusunda ilham verici örnekler olduklarını düşünüyorum. | TED | هذه امثلة حية عن ماذا بوسعنا ان نفعل عندما نشعر بأننا مخولين للتخطيط لعالم سيكون مختلفًا. |
Korkunç sahte deri kıyafetler giyen insanların olduğu film. İzledim. Hepimiz önemli olduğumuzu hissetmek isteriz. | Open Subtitles | الفلم الذي به أقبح معاطف جلدية رأيتها جميعنا نريد أن نشعر بأننا مهمون, تعلمين؟ |
Hepimiz bazı zamanlarda tercihler arasında sıkıştığımızı hissederiz. | Open Subtitles | جميعنا نشعر بأننا عالقين في مرحلة أو في أخرى بين خيارات |
Kapana kısılmış hissederiz. | TED | نشعر بأننا محاصرون. |
Şimdiden küçücük ve yalnız hissetmeye başladık. | Open Subtitles | لقد بدأنا نشعر بأننا صغار.. ووحيدون |
Kendimizi berbat hissediyoruz. Bir kız daha bulabilir misin? | Open Subtitles | نشعر بأننا قليلون هل يمكنك إحضار فتاة أخرى ؟ |
Çocuklar dinleyin, kendimizi çok kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | إسمعوا يا رفاق. نحن نشعر بأننا فضيعون حقاً. |
Bunu yaparken gerçekten kendimizi yaşıyor gibi hissediyoruz. | Open Subtitles | عند هذه اللحظة نحن نشعر بأننا أحياءٌ بحق. |
Su Taarruz Timinde kendimizi çok kötü hissettiğimiz zaman oynadığımız o harika kart oyununu oynayalım. | Open Subtitles | حصلت على هذه الشَدة العظيمة نستعملها لإعادتنا إلى فريق البحرية عندما كنا نشعر بأننا حثالة |
Yani Jaynes'in teorisi bilinçlilik; en azından bugün bizim anladığımız şekliyle, kendi öz varlığımızın kılavuzu olduğumuzu hissettiğimiz yer, oldukça yeni bir kültürel gelişmedir. | TED | تشرح نظرية "جاينيس" أن الوعي، على الأقل في الطريقة التي ننظر من خلالها اليوم، حيث نشعر بأننا المتحكمين بوجودنا هي تنمية ثقافية حديثة. |
Burada önemli olduğumuzu hissetmek zor değil mi? | Open Subtitles | من الصعب أن نشعر بأننا ذات اهمية هنا، أليس كذلك؟ |