- Peki o zaman neden son 4 ayı... dünyanın yarısını dolaşarak geçirdim? | Open Subtitles | و لماذا برأيك قمت بالتنقل و قطع نصف العالم في الأربع أشهر الماضية |
Şu anda, insanlar dünyanın yarısını yaşamak, kereste ve tarım ürünlerini yetiştirmek ve hayvanlarını otlatmak için kullanıyor. | TED | في الوقت الراهن، يستغل البشر نصف العالم من أجل العيش والزراعة وجمع الحطب، ولرعي مواشيهم. |
dünyanın yarısını bu kedi pisliğini içirmek için mi ele geçireceğiz? | Open Subtitles | لتسيطر على نصف العالم عليك ان تلتهم الشراب |
Dünyanın yarısı çok şişman, diğer yarısı çok zayıf ve siz sadece TV seyrediyorsunuz. | Open Subtitles | نصف العالم شديد البدانة، والنصف الآخر شديد النحول، وأنتم تكتفون بمشاهدة التلفاز ؟ |
Sana hatırlatırım ki baba, Dünyanın yarısı erkeklerden oluşuyor ve er ya da geç bir başkasını bulurum. | Open Subtitles | أبي, دعني اُذكرك هذا الشاب يمثل نصف العالم وسأبحث عن النِصف الآخر |
İşyerindeki büyük bir krizin ortasında bir mail okuyorsun ki sana değil Connie'ye yazılmış ve düşünmeden bir uçağa atlayıp dünyanın diğer ucuna uçuyorsun. | Open Subtitles | في غمْرة أزمة كبيرة في العمل قرأت رسالةً كتبتها لـ كوني وبدون أن تتوقّف لتفكّر، ركبت أول طائرة وطرت نصف العالم |
dünyanın yarısını dolanıp senin için Fogg'u durdurmanın? | Open Subtitles | للذِهاب نصف العالم لإيقاْف فوج من أجلك ؟ |
Ben birlikte olmak için dünyanın yarısını aştığım kızsın. | Open Subtitles | أعني أنتي الفتاة التي عبرت نصف العالم لأكون معها |
Bir şeyi bulmak için dünyanın yarısını dolaş sen ama tüm bu zaman boyunca, arka bahçende olduğunu bilme. | Open Subtitles | أنتِ تقطعين نصف العالم لتطاردِ شيئا، وطيلة الوقت كان يقبع في فنائك الخلفي |
Cinayetler başladığında, dünyanın yarısını gezmiş birini tutuklarken... | Open Subtitles | عندما قبضت على شخص كان على بعد نصف العالم حين بدأت الجرائم |
Dorisi son görüşümden sonra dünyanın yarısını dolaşmışımdır. | Open Subtitles | أعتقد أني زرت نصف العالم منذ آخر مرة رأيت فيها دوريس |
dünyanın yarısını bilgilendirilmek için gelmedim. | Open Subtitles | لم أسافر و أقطع نصف العالم من أجل أن يتم أستجوابي |
Bir doğru daha ayakkabısını giymeden bir yalanın dünyanın yarısını dolaştığını biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرف أن الكذبه تستطيع أن تجوب نصف العالم بينما تكون الحقيقة تنتعل حذائها |
Ama birden bire Dünyanın yarısı eşcinsel oldu. Açıkla bunu. | Open Subtitles | لكن من الواضح، إنّ نصف العالم رجال، اشرّحي ذلك. |
Cehennem uzak dursun Dünyanın yarısı buna muhtaç kanayan dizleriyle geliyor. | Open Subtitles | او تجمدت أعلى ابراج الجحيم خلال نصف العالم, اذا دعت الحاجه لذلك خلال الأيدى والركب النازفه |
Ve Dünyanın yarısı onunla aynı fikirde olacak. | Open Subtitles | ستكون قادرة على إلقاء اللوم عليّ، وسيتفق معها نصف العالم. |
Dünyanın yarısı bunu duyunca çok şaşıracak bence. | Open Subtitles | لا أتقن الإسبانية أظن ان نصف العالم سوف يصدمون من معرفة ذلك |
dünyanın diğer tarafından gelmiş birinin pat diye aramıza katılıp ailenin bir parçasıymış gibi davranması bekleyemeyiz. | Open Subtitles | أنتم لا تتوقعون أن أحد ما يأتي من نصف العالم وفقطيدخلويكونجزءٌ منالعائلة. |
Japonlar, dünyanın yarısına sahip olmak yolunda ilerliyorlar. | Open Subtitles | اليابانيون كانوا في طريقهم لاحتلال نصف العالم |
Sizin sözünüzle dünyanın öbür ucuna mı uçacak? | Open Subtitles | يفترض أن يقطع نصف العالم بناءً على شيء تقوله |
Ama bir adam bomba patlatmak için dünyanın öbür ucundan geliyorsa, ortaya çıkan bütün "kaza"lardan da sorumludur. | Open Subtitles | و لكن عندما يسافر رجل حول نصف العالم لتفجير قنبله سوف يكون مسؤول عن اى حوادث تنتج عن هذا |
"Yine de ikisi de bir gün dünyanın yarısının kaderini ellerinde tutmak gibi gizli bir ilahi takdirle kutsanmış gibi görünüyor." | Open Subtitles | ومع ذلك كلاهما تدعوه العناية الإلهية السرية ليحملا بين أيديهما يوماً" "مصير نصف العالم |