Hiç şüphem yoktu. Sadece tırmandım. | TED | لم تكن لدي أي شكوك. وتسلقت بسهولة سالكا الطريق الصحيح. |
Paris'in yeraltını keşfettikten sonra yukarı tırmanmaya karar verdim ve Paris'in tam ortasında olan Gotik bir anıta tırmandım. | TED | بعد إستكشاف ما تحت باريس، قررت التسلق لأعلي، وتسلقت النصب القوطي هذا بالضبط في وسط باريس. |
Kavga çıkarttım, okuldan kaçtım ve borulara tırmandım. | Open Subtitles | قمتُ بالقتال, لعبتُ الهوكي وتسلقت الانبوبات |
Takip ediliyordum, kuleyi gördüm ve tırmandım, işte bu kadar. | Open Subtitles | أنظري ، كنت مطارد ، رايت البرج وتسلقت عليه ، نهاية القصة. |
en uzun kuledeki en yüksek odaya tırmanıp... | Open Subtitles | وتسلقت الى اعلى غرفة فى اطول برجّ |
Ciddi olarak, buradan karşıya yüzüp, eve tırmanıp, Leydi Tressilian'ı öldürdükten sonra geri yüzdüğümü düşünmüyorsunuz umarım. | Open Subtitles | هل انت تفترضين بجدية... اننى سبحت عبر النهر وتسلقت الحبل,وعدت الى المنزل وقتلت السيدة تريسيليان وسبحت عائدا ثانية ؟ |
Dondurucu rüzgara, yakıcı çöle dayandıktan sonra... en yüksek kulenin en tepedeki odasına tırmandım... | Open Subtitles | بعدما تحملت الرياح اللاذعة ...والصحراء الحارقة وتسلقت أعلى غرفة ...في أطول برج |
tırmandım güneşe doğru. | Open Subtitles | وتسلقت إلى الشمس |
Birkaç hafta sonra, siperdeyken bir öğle vakti çıktım ve Apenin dağlarına tırmandım. | Open Subtitles | ... بعد بضعة أسابيع قضيتها على الجبهة (ذهبت يوماً وتسلقت جبال (الأبنين... |
Niagara şelalesine tırmandım. | Open Subtitles | (وتسلقت شلالات (نياجرا |
Öyle, kendisi adeta maymun gibi pencereye tırmanıp kaçtı. | Open Subtitles | أجل, وتسلقت النافذة كأنها قردٌ لعين. |