Bazen kaybettiğinizi sandığınız şeyler Sanki hiçbir şey olmamış gibi her zaman onları sakladığınız yere, eski yerlerine geri dönerler. | Open Subtitles | تلك الأشياء التي تعتقد إنك فقدتها أحيانا تعود إلى مكانها إلى المكان الذي أخذتهم منه بالأصل، وكأن شيئاً لم يحدث |
Sanki hiçbir şey olmamış gibi. | Open Subtitles | نعم لم تبدو بحال أفضل من هذه من قبل وكأن شيئاً لم يحدث لها |
Sabahları ise fıskıye tamamen kuruydu, Sanki hiçbir şey olmamış gibi. | Open Subtitles | وفي الصباح يكون جافاً ، وكأن شيئاً لم يحدث |
Sonra da o bodruma inip hiçbir şey yokmuş gibi davrandı. | Open Subtitles | ثم تأتي إلى القبو وكأن شيئاً لم يحدث وبعد كل ما حدث |
Penguen ya. Ve buraya bakıyoruz... Sanki hiçbir şey olmamış gibi gülüyorsunuz. | Open Subtitles | لكن ، ها أنتي ، مبتسمة وكأن شيئاً لم يحدث ، تظاهر تام |
Sonra ertesi gün Sanki hiçbir şey olmamış gibi işe geldi. | Open Subtitles | و من ثم جاء للعمل في اليوم التالي وكأن شيئاً لم يحدث و من ثم جاء للعمل في اليوم التالي وكأن شيئاً لم يحدث |
Herkes hikâyesini yüreğine gömdü ve Sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam etti. | Open Subtitles | الجميع خبئوا قصصهم في قلوبهم و إستمروا بالعيش وكأن شيئاً لم يحدث |
Fakat sert biri hastaneden döndüğünde Sanki hiçbir şey olmamış gibi işine devam etti. | Open Subtitles | -لكنها كانت قوية -حتى انها عندما عادت من المستشفى الغربية -استمرت في العمل وكأن شيئاً لم يكن |
Ailecek günler boyunca, Sanki hiçbir şey olmamışçasına çiftlikte öylece oturup durmuştuk. | Open Subtitles | لأيامٍ كانت تجلس العائلة بكاملهاحولالمزرعة... وكأن شيئاً لم يكن |
Tüm savaşın dehşetini görüp geçirdiler ve sonradan evlerine dönüp, çantalarını bıraktılar ve sonraki gün Sanki hiçbir şey olmamış gibi ailelerine destek olmak için işlerine döndüler. | Open Subtitles | لقد أختبروا كل أهوال الحرب, وثم عادوا الى وطنهم, نزعوا حقائبهم القماشية الخشنة, وعادوا إلى العمل يدعمون عائلاتهم في اليوم التالي وكأن شيئاً لم يحصل. |
Sanki hiçbir şey olmamış gibi. | Open Subtitles | وكأن شيئاً لم يكن |
Sanki hiçbir şey değişmemiş gibi. | Open Subtitles | وكأن شيئاً لم يتغير |
Sanki hiçbir şey değişmemiş gibi bana Justin deme. | Open Subtitles | توقف عن مناداتي بـ (جاستن) وكأن شيئاً لم يتغير |
Hatta toplu tecavüze uğradıktan iki gün sonra hiçbir şey yokmuş gibi derse girmiştim. | Open Subtitles | تباً، لقد تعرضت لإغتصاب جماعي، وبعد يومين عدت إلى الصف وكأن شيئاً لم يكن |
Sen birini seviyorsun ve onu hiçbir şey yokmuş gibi bir kenara fırlatamazsın. | Open Subtitles | انت تحب شخص ما لا تلقي بذلك وكأن شيئاً لم يكن |
Kafandaki duvarı hiçbir şey yokmuş gibi kaldırdı. | Open Subtitles | وعبث بعقلك وكأن شيئاً لم يكن. |
Ama emin olana kadar, Hiçbir şey olmamış gibi davranacağız. | Open Subtitles | قد تكون الطفلة هربت نعم، ولكن حتى نتيقن سنتصرف وكأن شيئاً لم يكن، مفهوم؟ |
Birileri buraya gelip, Hiçbir şey olmamış gibi göstermeye çalışmış. | Open Subtitles | شخص ما بطريقته الخاصة قام بعمل الكثير ليبدو وكأن شيئاً لم يحدث هنا |