Haskell hep senden söz ediyor. Onun yakışıklı, vurdumduymaz çapkın ev arkadaşıyım. | Open Subtitles | هاسكل , إنه يتحدث عنكِ طوال الوقت |
Elbette öyle. James durmadan senden söz eder. | Open Subtitles | بالطبع، (جيمس) يتحدث عنكِ طوال الوقت |
Ağzını ne zaman açsa, senden bahsediyor. Onun hakkında çok bilgi sahibi olmalısın. | Open Subtitles | فهو يتحدث عنكِ لابد أن لديكِ معلومات كثيرة ضده |
Hakkında çok şey duydum. Sürekli senden bahsediyor. - Eyvah. | Open Subtitles | يتحدث عنكِ طوال الوقت - أخاف التفكير في ما قد يتحدث عنه- |
Sonunda tanıştığımıza çok sevindim. Pete hep sizden bahsediyor. | Open Subtitles | من الجيد مقابلتك أخيراً إنّه يتحدث عنكِ طوال الوقت |
Sonunda tanıştığımıza çok sevindim. Pete hep sizden bahsediyor. | Open Subtitles | من الجيد مقابلتك أخيراً (بيت) إنّه يتحدث عنكِ طوال الوقت |
Çok uzun zamandır senden bahsediyordu. | Open Subtitles | لقد كان يتحدث عنكِ طيلة الوقت. |
Geçen kim senden bahsediyordu biliyor musun? | Open Subtitles | سأخبرك من كان يتحدث عنكِ في أحد الأيام |
- Galiba senin hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يتحدث عنكِ. |
Garrett sürekli senin hakkında konuşuyor ve her zaman adını duyuyorum. | Open Subtitles | (جيرت) .. يتحدث عنكِ بأستمرار |
Durmadan senden bahsediyor. | Open Subtitles | إنه يتحدث عنكِ طوال الوقت |
- Herkes senden bahsediyor. | Open Subtitles | كان الجميع يتحدث عنكِ |
Sanırım senden bahsediyordu. | Open Subtitles | اعتقدُ انهُ كانَ يتحدث عنكِ |
Hayır, bence senden bahsediyordu. | Open Subtitles | -كلا, بل أظنه كان يتحدث عنكِ |