"يحاول الخروج" - Translation from Arabic to Turkish

• çıkmaya çalışıyor
• çıkmaya çalışıyormuş
• dışarı çıkmaya çalışan
• dışarı çıkmak istiyormuş
• çıkmaya çalışmış

Dışarı çıkmaya çalışıyor. Kaptı, belki de gole...
يحاول الخروج من أرض الملعب ليحضر واحدة أخرى

Şu anda sadece İtalya'dan çıkmaya çalışıyor.
الآن فقط هو يحاول الخروج من إيطاليا

...ve yerden çıkmaya çalışıyormuş.
تقريباًأشبهبـ. يحاول الخروج من الأرض

Bu tüm bedenim çıkmaya çalışıyormuş gibi hissettiriyor.
أشعر كما لو أنّ كامل جسدي يحاول الخروج.

TK: Şunu söylemek isterim ki her kötü bayrağın içinde dışarı çıkmaya çalışan bir iyi bayrak vardır.
تيد: أحب القول أنه داخل كل علم سيئ هناك آخر أفضل يحاول الخروج للعلن.

dışarı çıkmaya çalışan bir şey olmayacak.
لن يكون هنالك شيئاً يحاول الخروج

Sanki içimdeki kan dışarı çıkmak istiyormuş gibi.
يبدوا أن الدم بداخلي يحاول الخروج إنه يضغط

Yukarıda asansör alarmı çalmaya başlamış. Birisi üsten çıkmaya çalışmış.
إنذار المصعد إنطلق في الاعلى أحدهم يحاول الخروج من هنا

Kamyonetten çıkmaya çalışıyor.
انه يحاول الخروج من تلك الشاحنة

- Sho. Dışarı çıkmaya çalışıyor.
ايها الرفاق, انه يحاول الخروج شو

Kahretsin, çıkmaya çalışıyor.
تباً إنه يحاول الخروج

Sanki birşey yada birisi dışarı çıkmaya çalışıyor gibi.
عدا أن شئ ما يحاول الخروج

Frost, ülkeden çıkmaya çalışıyor. Gidip bulun onu.
(فروست) يحاول الخروج من البلد، اذهبا واعثرا عليه.

Şimdiyse peşlerinden baba çıkmaya çalışıyor.
الآن الأب يحاول الخروج بعدهم

Sanki içimdeki bir şey çıkmaya çalışıyormuş gibi.
أشعر وكأن شيء بداخلي يحاول الخروج

Çünkü Ay'ın içinde hanımefendi dışarı çıkmaya çalışan devasa bir şey var.
لأن بداخله، يا آنسة... هنالك مخلوقٌ ضخم يحاول الخروج...

İçimde dışarı çıkmaya çalışan bir şey varmış gibi geliyor.
أشعر وكأن شيء داخلي يحاول الخروج

Kendime şöyle derim Solo, her Alman'ın içinde dışarı çıkmaya çalışan bir Amerikalı vardır.
(أقول لنفسي، يا (سولو بأن داخل كلّ عشبة هنا، يوجد أمريكي يحاول الخروج

Karanlık tarafı dışarı çıkmak istiyormuş gibi sanki.
أنه كالجانب المظلم الذي يحاول الخروج

İç döşemeye bak, Scully. Biri içeriden dışarıya doğru çıkmaya çalışmış gibi görünüyor.
حسنا، يبدو مثل شخص ما على داخل كان يحاول الخروج.