"يكون جزءاً من" - Translation from Arabic to Turkish

• bir parçası olmak
• parçası olabildi
• bir parçası olmasını

Dönüşüm ilk kez gerçekleştirildiği için resmen binlerce insan oradaydı çünkü hepsi çok heyecanlıydı ve bunun bir parçası olmak istiyorlardı.
هذه أول مرة يحدث فيها التحوّل, لذا, فإنّ هنالك آلاف الأشخاص. لأنّ الجميع متحمّس ويريد أن يكون جزءاً من العمل.

Baba kederine boğulmuştur, oğul ise bunun bir parçası olmak istemez.
الرجل العجوز الذي غرق في أحزانه والابن الذي لم يرد أن يكون جزءاً من ذلك

Tek istediği ailenizin bir parçası olmak.
كل ماكان يريده هو أن يكون جزءاً من هذه العائلة

Sen nasıl, babam nasıl bunun parçası olabildi?
كيف يمكن لأبي أن يكون جزءاً من هذا؟

Bunun bir parçası olmasını istemediğini söyledin.
أخبرتني أنك لم ترده أن يكون جزءاً من هذا

Ne olursa olsun bebeğin hayatının bir parçası olmak istiyor ve artık ne isteyip istemediğimden emin değilim.
يريد أن يكون جزءاً من حياة الطفل مهما حدث ولم أعد أعرف ماذا أفعل

Ve bu kardeş de ailenin bir parçası olmak istiyor!
هذا الأخ أيضاً يريد أن يكون جزءاً من عائلتكم

Tek istediği, bu grubun bir parçası olmak.
وكل ما يريده هو أن يكون جزءاً من هذه المجموعة

Daima devrimin bir parçası olmak istemiş.
لطالما أراد أن يكون جزءاً من الثورة

Her zaman devrimin bir parçası olmak istemiş...
لطالما أراد أن يكون جزءاً من الثورة

Sadece hayatımın bir parçası olmak istiyordu.
.. إنه فقط أراد أن يكون جزءاً من حياتي

ve ben, kendi adıma, Justin'in bu işin bir parçası olmak adına bu kadar vatansever olmasından çok gurur duyuyorum.
و انا فخورة بـ(جاستن) كونه وطنياً و أنه يريد ان يكون جزءاً من ذلك

Çocuğun hayatının bir parçası olmak istediğini söylüyordu.
-قال أنّه يُريد أن يكون جزءاً من حياة الطفل .

İnanıyorum ki mükemmel günümüz bir parçası olmasını istersin.
أتصوّر أنك تريدينه أن يكون جزءاً من يومنا المثاليّ