Evet, çok sık olmuyor. Çok Şükür ki acil bir işim yoktu. | Open Subtitles | نعم انه لا يحدث غالبا لحسن الحظ لم يكن لدي شيء عاجل |
Altında kalan kişi, çarpma sesinden şikâyet etti, Şükür ki. | Open Subtitles | الشخص الذي يسكن أسفل شقتك سمع صوت ضجيج، لحسن الحظ |
Şükür ki kurşun atar damarı ve omur iliği ıskalamış. | Open Subtitles | لحسن الحظ لم تصب الرصاصة الأوعية الوداجية أو العمود الفقري |
Çok Şükür ki sen rekabet ve kıskançlık hislerinden kurtulmayı başarmışsın. | Open Subtitles | وحمدا لله انك استطعت ان تهربى من مرض الغيرة والمنافسة هذا |
Tanrıya Şükür ki, ailemizde birilerinin yeteri kadar bilgisi var. | Open Subtitles | حمداً لله أن هنالك شخصاً في هذه العائلة يعلم ذلك |
Tanrıya Şükür ki spesiyalitesi biftek değil. | Open Subtitles | إشكرْ الله إختصاصَه لَيسَ لحم البقر المشوي. |
Sadece bir tane var, ve bu Amerika Birleşik Devletleri -- çok Şükür ki. | TED | وهناك قوة واحدة فحسب في هذا العالم وهي الولايات المتحدة الامريكية وهذا لحسن .. الحظ .. نعم لحسن الحظ |
Arada sırada koltuk altlarımıza kadar içeri girdik, ama Şükür ki ondan daha derine değil. | TED | يصل أحيانا إلى أبطينا، ولكن لحسن الحظ لم يكن أعمق من ذلك. |
İlerlemeye başladılar, ama Şükür ki bisikletli tepki verip, kaçıyor ve kavşağı geçiyor. | TED | بدأوا بالتقدم للأمام و لحسن الحظ الجميع، قام بردة فعل،و تفادى ذلك، و استطاع المتابعة خلال التقاطع. |
- Bu Larry, Vince Stone'un bir dostu. - Şükür ki Vince'in bütün dostlarını tanımam. | Open Subtitles | انه صديق ل فينس ستون انا لا اعرف كل اصدقائه لحسن الحظ |
Çok Şükür ki, Kadı Efendi, bu adamın karanlıkta benden çaldığı her şeyin tam bir listesini yapmıştım. | Open Subtitles | لحسن الحظ سياتك فقد قمت باعداد قائمة دقيقة بكل شيء سرقه هذا الرجل مني في ساعة من الغفلة |
Kâtil benim peşimdeydi. Çok Şükür ki, ıskaladı. | Open Subtitles | .القاتل كان يقصد شخصي .لحسن الحظ فقد أخطأني |
Çok Şükür ki, eksiği kapatmak üzere siz varsınız Bay Blackadder. | Open Subtitles | لحسن الحظ أنك بالجوار، لتغطي ماينقصنا سيد بلاكادر. |
Şükür ki telefon rehberinde sadece bir Bucks var. | Open Subtitles | لحسن الحظ هناك باكس واحد فقط في دفترِ الهواتف |
Şükür ki, Mayalar, sadece kitap yazmıyorlardı. | Open Subtitles | لحسن الحظ, كتابات المايا ليست فقط بالكتب |
Tanrıya Şükür ki, bu gelire yangından sonra ihtiyacımız oldu. | Open Subtitles | والحمد لله , صحيح ؟ , نحتاج لدخل بعد الحريق |
Meme kanserine yakalanan kadınlardan bir kısmının hayatını kaybetmesi yıllar sonra oluyor. ve çok Şükür ki çoğu hayatta kalıyor. | TED | ان بعض النساء الذين اصيبوا بسرطان الثدي توفين بعد عدة سنوات لاحقاً والكثير منهن والحمد لله نجون |
Ayrılmadan önce dolu olduğunu görmüştüm ve Tanrı'ya Şükür ki, doldurmuşum. | Open Subtitles | وقد رأيته محشوا قبل مغادرتى, وحمدا لله اننى فعلت |
Çok Şükür ki yarın Paris'e gidiyorum. Tek söyleyeceğim bu. | Open Subtitles | شكرا لله أننا سنغادر إلى باريس غدا هذا كل ما أستطيع قوله |
Bu çocuk çok yaramaz. Tanrıya Şükür ki, Albay tam zamanında frene basıp onu kurtardı. | Open Subtitles | إشكرْ الله العقيدَ ضغط الفرامل فى الوقت المناسب وانقذه |
ve tanrıya Şükür ki tüm bu gücümden vazgeçecektim | Open Subtitles | وبِاللَّه حقاً سَأَعطيه كُلّ القوّتي |
Şükür ki kendini zaptetmekte benden daha iyisin. | Open Subtitles | لحُسن الحظ لديك القدرة على ضبط نفسك أكثر منّي. |
Tanrı'ya Şükür ki biz demokratik insanlarız. - Oylama yapacağız. | Open Subtitles | إشكر سماءا نحن ما زلنا أعضاء ديمقراطية.نحن سنصوت. |
Şükür ki biz makine değiliz ve biz bunu yapabiliyoruz. | TED | ولحسن الحظ ، أننا لسنا اّلات ، ونستطيع فعل ذلك. |
Çok Şükür ki biri bahsetti. | Open Subtitles | احمد الله أن أحداً ما فعلها إذن |
Tanrı'ya Şükür ki talihsizlik yaşanmadı. | Open Subtitles | حمدًا لله أنها ليست كارثة قومية؛ ستكونان بلا فائدة |