şahitler, zanlının yağmalamayı bizzat yönettiğine ve enkazda hayatta kalanları dövdüğüne tanıklık edecek. | Open Subtitles | الشهود ستشهد ان المتهم اشار بالنهب حرفياً وان الناجين من الحطام قد ضربوا |
şahitler huzurunda olmasını ve imzalanmasını da istiyorsun, peki. İçeriye birilerini gönderir misin Shirley? | Open Subtitles | تريدين التوقيع عليه وبحضور الشهود حسناً. |
şahitler, kendisini ve suç ortağını teşhis etti. | Open Subtitles | تعرف عليه الشهود وعلى الفتاة التي كانت معه. |
Olay yerinden kaçtığını gören şahitler parmak izleri, boğuşma belirtileri var. | Open Subtitles | لدينا شهود رأوك تفر من مسرح الجريمة ..بصمة تؤكد أنكِ خنقتها |
Siz adliye binasında şahitler önünde suç işlediniz. | Open Subtitles | لقد خالفتم القانون في قاعة المحكمة بوجود شهود على ذلك |
şahitler var, tabii ki, ama kimse konuşmuyor. | Open Subtitles | كان يوجد شهود بالتأكيد, لكن لا أحد منهم يتحدث. |
şahitler, aynı kaçırılma olaylarındaki gibi, zaman kaybı yaşıyorlar. | Open Subtitles | يبلغ الشهود عن خسارة الوقت كما فى حالات الإختطاف |
Ama şahitler, son zanlının, klostrofobik bir tepki gösterdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | و لكن الشهود قالوا إن آخر تصرف للمشتبه بهم كان تصرف خانق |
Diyelim şahitler yalan söylüyor. | Open Subtitles | أنت تقودني للجنون اسمع بفرض كلهم يكذبون كل الشهود |
Haydi, Billy. Hayır, hayır. Her ne söyleyecekse, yanımda şahitler olmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد الشهود, اذا اقنعتني بالعودة إليها حدثوني بموضوع آخر |
şahitler, kızıl gözlü ilkel adamlar tanımlamışlardı. | Open Subtitles | الشهود وصفوه كرجال بدائيين مع عيون حمراء حادة. |
Fakat şunu belirtmeliyim, Geraldo.., ...bu duruşmaya katılan tüm şahitler.., ...sonu gelmeyen suçlamalarla.., ...bu masum gibi gözüken 4'lünün.., ...ceza alması için, ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar. | Open Subtitles | ولكن لا بد أن أقول يا هيرالدو أن تلك القاعة وكل من حضر المحاكمة لا يزالون دائخين بسبب استعراض الشهود اللانهائي |
Engel çıkmış, Mike. şahitler varmış. | Open Subtitles | مايك , لقد تم إعاقة طريقهم , إضافة إلى وجود عدد كبير من الشهود الملاعين هناك |
şahitler, araba ona çarptığında kaldırımda yattığını söylüyorlar. | Open Subtitles | الشهود يقولون بأنهم شاهدوها ملقيا عليها في ممر المشاة بعد ان اصدمت بها السيارة |
Onu olay yerinde gören şahitler var. | Open Subtitles | حسناً , لدينا شهود يضعونه في مسرح الجريمة |
Eğer geri çağırsam bile olay yerinde onu gören şahitler var. | Open Subtitles | اتعرفين, لو رجعت بالذاكره .هناك شهود وضعوه في مكان الحدث |
şahitler aniden şehrin üzerinde yüzlerce UFO gördüklerini ve ateş açtıklarını iddia ettiler. | Open Subtitles | شهود العيان يدعون أنهم رأوا مئات من الأجسام الطائرة تظهر فجأة فوق المدينة و تفتح نيرانها |
Kampüsteki şahitler onun Yunan rehberlik toplantısında olduğunu söylediler. | Open Subtitles | فكرت في هذا شهود العيان بالحرم الجامعي جميعهم يقولون أنه كان باجتماع للأخويّات |
şahitler gerekiyor. | Open Subtitles | لأنه وفيما يتعلق بالعلاقات الغرامية فأنت تحتاج إلى شهود. |
şahitler bizi zehirlemek için varlıklarını hâlâ sürdürüyorlar. | Open Subtitles | الشاهدان ، لا يزالا موجودان حتى ينزلا بنا الكارثة وأثبتا نفعهما |
şahitler, para yüzünden kocanıza çok sinirlendiğinizi söyledi. | Open Subtitles | الشّهود يقولون بأنّكِ كُنتِ تغضبين بسبب بعض المسائِل الماليّة |
Binadaki birkaç kişi silah sesini duymuş, sokaktaki şahitler de parlamayı görmüş. | Open Subtitles | عدّة أشخاص في المبنى سمعوا صوت الرصاصة. وشهود في الشارع رأوا الوميض. |
Olay o noktaya gelirse, sana saldırdığını gördüklerine yemin edecek şahitler bulurum. | Open Subtitles | يمكنني إيجاد بعض الناس الذين سيشهدون برؤيته يتعدى عليك، إن وصل الأمر لهذا |