"- her zamanki gibi" - Translation from Turkish to Arabic

• كالعادة
• كالمعتاد
• كما هو الحال دائما

- Her zamanki gibi harika görünüyorsun. - Teşekkür ederim.
مرحباً،، تبدين جميلة كالعادة - شكراً لك -

- Her zamanki gibi çok çalışıyorsun. - Sizi yeniden görmek çok güzel.
تعمل بجد , كالعادة - انه من الجيد جدا ان اراك , سيدى -

O Odin Rossi'yi hiç görmedi. - Her zamanki gibi bir yerlerinden sallıyordur.
إنه لم يرى "أودين روسى" أبداً إنه يكذب كالعادة

Yenildiğimizi kimseye belli etmeyelim. - Her zamanki gibi, anladın mı?
لا تجعلهم يعرفون اننا هزمنا, العمل كالمعتاد, إتفقنا؟

- Her zamanki gibi kıçını kurtarıyorum. - Ölmene izin veremezdim.
أنقذك مؤخرتك كالمعتاد ماذا كنت تعتقد، أني سأدعك تموت؟

- Her zamanki gibi masa başında oturacak.
ـ سوف يجلس على رأس الطاولة كالمعتاد.

- Her zamanki gibi bilginiz var.
كنت على علم ، كما هو الحال دائما.

- Her zamanki gibi harika. - Teşekkürler.
جميلة كالعادة شكراً شكراً شكراً

- Her zamanki gibi harikayız.
ـ رائع ، كالعادة

- Her zamanki gibi amcam haklıymış.
كالعادة كان عمي "كارماين" محقا

- Her zamanki gibi uyuyor.
ـ نائم، كالعادة

- Her zamanki gibi geç kaldın.
ــ متأخر كالعادة

- Her zamanki gibi, çok sabırsız davrandım.
كُنْتُ غير صبورَة كالعادة

- Her zamanki gibi haklısın.
.إنكِ على ما يرام كالعادة

- Her zamanki gibi. İnsanın huyu değişmez.
كالمعتاد, فالرجل يرغب بما يحبه

- Her zamanki gibi doğrudan konuya giriyorsun.
تدخل مباشرة في صُلب الموضوع كالمعتاد

- Her zamanki gibi kesinlikle takip edilemez. - Güzel.
غير متعقبة تماما ، كالمعتاد جميل

- Her zamanki gibi, fena değildi.
كالمعتاد, ليس سيئا جدا

- Merci. Teşekkürler. - Her zamanki gibi altı buçukta mı?
شكراً - السابعة و النصف كالمعتاد ؟

- Her zamanki gibi, kaybettim.
كالمعتاد خسرت الرهان

- Her zamanki gibi bir bardak da şarap.
وكأس النبيذ كالمعتاد

- Her zamanki gibi iş.
- مع أخذ الحيطة من الأعمال، كما هو الحال دائما.