| Bay Gondo zor duruma düştü... Ama herkes onu çok takdir ediyor. | Open Subtitles | .. السيد كوندو في وضع مالي صعب و لكن الجميع معجب به |
| Biliyorum, Ama herkes gülüyor. Ortada gülünecek hiçbir şey olmasa bile. | Open Subtitles | أعرف, لكن الجميع سيضحكون و ليس هناك شيء يدعو إلى الضحك |
| Evet, ama... ..herkes yalnız olacağı bir yere gelmek ister. | Open Subtitles | .. أجل، لكن الجميع بحاجة إلى مكان يقصدونه للانفراد بأنفسهم |
| Ama herkes filmlerin saçma olduğunu bilir. | Open Subtitles | و لكن الكل يعلم ان الافلام مليئة بالتفاهات |
| Ama herkes şimdilik Danny'nin şiddetli çıkışından dolayı deliye döndü. | Open Subtitles | حتى الان لكن الجميع فزع على طريقة انفجار العدواني لداني |
| Onlara ulaşıp hastalığın tedavisini bulmaya çalıştı Ama herkes onu geri çevirdi. | Open Subtitles | و طلب منهم تمويل بحث لإيجاد دواء لهذا المرض لكن الجميع خذلوه |
| Biliyorsun insanlar greyhoundlarla pitbulları kurtarıyor, Ama herkes kakır spanyelleri göz ardı ediyor. | Open Subtitles | أتعلمين إنّ النّاس ينقذون الكلاب السلوقية والمسعورة، لكن الجميع ينسون أمر الكوكر الإسباني. |
| Ve bu da var; kimse dâhi olmak zorunda değil, Ama herkes katılmak zorunda. | TED | على سبيل المثال: لا أحد ملزم أن يكون عبقريا. لكن الجميع ملزم بالمشاركة. |
| Şu an bunu söylemek istemem Ama herkes sizin deli olduğunuzu biliyor. | Open Subtitles | لا أود قول ذلك الآن لكن الجميع يعرف أنك مجنون |
| Kimse bilmiyor, Ama herkes sabaha, hiçbir İsrail'linin canlı kalmayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف ، و لكن الجميع يقولون أنه بحلول الصباح لن يهرب إسرائيلى حياً |
| Ben de Onbaşı John McBurney, Ama herkes McB diyor. | Open Subtitles | انا العريف جون ماكبيرنى لكن الجميع ينادوننى بماك بى |
| Ali değil, Ama herkes Ali diyor. | Open Subtitles | ليس اسمي علي, لكن الجميع ينادوني بهذا الاسم. |
| # Ama herkes bize onlar gibi olmamız gerektiğini söylüyor # | Open Subtitles | لكن الجميع يقولون إننا يجب أن نكون مثلهم |
| Hatırlamıyorum, Ama herkes gördüğüne göre, evet. | Open Subtitles | ، أنا لا أتذكر هذا لكن الجميع راونى ، أذن ، نعم |
| Burada olduğuma göre. Hatırlamıyorum, Ama herkes gördüğüne göre, ee, evet. | Open Subtitles | ، انا لا اتذكر هذا لكن الجميع راونى ، اذن ، نعم |
| Ama herkes biliyor ki onbir yıldır, çocuklarınızı hapsettiniz ve onları doğru dürüst beslemediniz. | Open Subtitles | لكن الجميع يعرف أنه لــ 11 عاماً، أنك تحبس بناتك ولا تطعمهم جيداً. |
| Burada iyileşmeye çalışıyorum Ama herkes komiklik yaptığımı sanıyor. | Open Subtitles | أنا مريض وأحاول أن أتحسّن لكن الجميع ينظرون الي نظرة مضحكة |
| Ama herkes bana Bobby teyze der. | Open Subtitles | لكن الكل يلقبني عمتي بوبي, إنه إسم الدلع |
| Evet Ama herkes özel okulda okuyan kızlarını kötü kızlar oldukları bilir. | Open Subtitles | حسنا.. لكن كل شخص يعرف بأن بنات المدارس الخاصة سيئات |
| Ama herkes bunu söylememi bırakmamı istediler-- ve senin gitmene iznin vermeyi. | Open Subtitles | لكن كلّ شخص قال انك ميت وانا يجب ان اصدق ذلك كان يجب ان لا اتركك ان تذهب |
| Ama herkes Trudy hakkında öyle hissederdi. | Open Subtitles | لكن كُلّ شخصَ شَعرَ بأنّ الطريقِ حول ترودي. |
| Ama herkes benzin deposu alev almadan öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | لكن الناس الذي كانوا هناك قيل هو مات قبل أن نفخت الدبابات. |
| Bazı dostlar barı satın alacaktı Ama herkes buradan gidiyor artık. | Open Subtitles | بعض الأصدقاء كانوا سيشترون الحانة، لكنّ الجميع ينتقل من هنا. |
| Beni John diye tanıttı Ama herkes bana Jack der. | Open Subtitles | بالمناسبة، هو قدمني على اني جون لاكن الكل ينعيني باسم جاك |
| Siz bakınca güzel bir park görebilirsiniz, Ama herkes görmüyor. | TED | قد تشاهد حديقة جميلة، لكن ليس الجميع يفعلون ذلك |
| Ama herkes golf toplarını çalılıklarda ya da çukurlarda arardı. | TED | وكان الجميع يذهب بحثا عنها بين الشجيرات وبين ساحات الرمال |
| Zencefilli çörekten ev yapacaktım Ama herkes Fermuarlıların evi olmadığını bilir. | Open Subtitles | كنت ساصنع زنجبيل بيتى ولكن الجميع يعلم زيبي ليس لديه منزل |