"büyüsünün" - Translation from Turkish to Arabic

    • تعويذة
        
    • سحر
        
    • سحرها
        
    • تعويذتها
        
    • تعويذه
        
    • لتعويذة
        
    Madde ve gerçeklik kırıIması. Ruh çağırma büyüsünün geçici bir kırıIma yaratması gibi. Open Subtitles حدث و تشويه حقيقى مثل تعويذة إستدعاء الجريان الدنيوى
    Sanırım bu yaptığınız uyandırma büyüsünün sonucu olmalı. Open Subtitles لا بد أنّ هذه عاقبة، تعويذة الإيقاظ التي ألقيتموها
    Bir zamanlar gece gökyüzünün büyüsünün altında, beyaz bir evde cesur bir küçük kız yetişti. Open Subtitles كان يا ما كان، تحت سحر السماء المظلمة.. كبرت فتاة برونزية في بيت أبيض.
    Sadece bir kadının büyüsünün seni bu kadar çabuk etkisi altına aldığını görmemiştim. Open Subtitles لم أرك تقع تحت سحر امرأة بهذه السرعة من قبل.
    Tıpkı seksi büyücüler gibi, Cynthia'nında büyüsünün etkisinde bir kaç adam var. Open Subtitles مثلما في السحر الجنسي, أنها تمتلك رجال عديدون تحت سحرها ونفوذها.
    Ayrıca bağlama büyüsünün seni dışarıdaki soyumuza karşı görünmez yapacağının da garantisini verdi. Open Subtitles كما أكدت لي أن تعويذتها الحدودية ستخفيك عن أي أحد خارج نسل أسرتنا.
    Bir cadının büyüsünün etkisi altına girdiğini babanı öldürdüğünü, sonra da Midlands'a gittiğini söylediler. Open Subtitles قالوا لي انك وقعت تحت تأثير تعويذه سحرية و قتلت ابوك ثم هربت للاراضي الوسطي.
    İz bulma büyüsünün yolu çizmesi için kanını kullanacağım. Open Subtitles سأستخدم دمائكَ لأستقطاب الطاقة اللاّزمة لتعويذة الأقتفاء.
    Görünüşe göre Inuit büyüsünün bazı yan etkileri varmış. Open Subtitles إذاً يبدو بأن تعويذة الاسكيمو لها آثار جانبية
    Ufak bir yer bulma büyüsünün halledemeyeceği bir şey değil. Open Subtitles ما مِن مشكلة تعجز تعويذة اقتفاء بسيطة عن حلّها.
    Koruma büyüsünün onu uzakta tutacağına gerçekten inanıyor musun? Open Subtitles أتظنِ حقًا أن تعويذة الحماية هذه قادرة على إبقائها بعيدًا؟
    - Bir Kızıl Taç. İletişim büyüsünün nasıl işlediğini çözmüşsün. Open Subtitles التاجّ القرمزيّ اكتشفتِ طريقة عمل تعويذة الاتّصال
    Jocelyn'nin büyüsünün aksine müsrif büyücü hayatına devam etmekte özgür olacaksın. Open Subtitles عكس تعويذة جوسلين و سوف تكوني حرة لان تعيشي الإسراف بحياه الساحر
    O kimsenin büyüsünün etkisi altında değil ve Midlands halkı için o bir kahraman. Open Subtitles انه ليس تحت تأثير اي سحر. و بالنسبة الي شعب الاراضي الوسطي فهو بطل.
    Bak, Serena'yı görmeye gideceğim. Bu, onun en sonunda babasının büyüsünün etkisinden kurtulduğu anlamına mı geliyor? Open Subtitles هذا يعني أنها وأخيراً خرجت عن سحر والدها؟
    İngiltere'nin taşlarının, ağaçlarının, rüzgarının ve suyunun büyüsünün ortaya çıkmasını emrediyorum! Open Subtitles أنا آمر سحر الأحجار الأنجليزية، الأشجار، الرياح والمياة التي تجري.
    Ama bütün evi didik didik ettiler. Terk edilmişti. Bütün bunlar onun büyüsünün bir parçası. Open Subtitles ـ انهم فتشوا المنزل بالكامل, لقد كان مهجوراً ـ انه كان جزء من سحرها
    Onun büyüsünün etkisi majestelerini zayıflatacak. Open Subtitles أن السيد مسحور أصبح ضعيفاً تحت سحرها, لابد إنهُ مخطىء
    - Cadı Kraliçe öleli çok oldu. büyüsünün geri dönmesi imkânsız. Open Subtitles .الملكة الساحرة" ماتت منذ فترة طويلة" .ومن المستحيل أن يعود سحرها
    Bu efendilik bağı, onun sevdiklerini korumak için kullandığı en güçlü büyüsünün özelliğidir. Open Subtitles رابطة التحوُّل هي أحد جوانب تعويذتها الأقوى لحماية أعزّ أحبّائها.
    Sanki herkes D'Haranların büyüsünün etkisi altında. Open Subtitles انها كما لو ان كل الناس واقعون تحت تأثير تعويذه من صنع "الدهارن".
    Eğer taş büyüsünün en kötü yan etkisi açlıksa ucuz yırttık demektir. Open Subtitles إن كان الشره أسوأ عرض جانبيّ لتعويذة الحجر، فإن بلاءنا هيّن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more