"başka bir şans" - Translation from Turkish to Arabic

• فرصة أخرى
• فرصة آخرى
• فرصة اخرى
• أي خيارٍ آخر
• ليحصلُ على فرصة ثانية

Her zaman başka bir şans vardır. Yani, bilemezsiniz değil mi?
هناك دائماً فرصة أخرى أعني أنك لا تعلم ، أليس كذلك؟

Gardiyanların bizi dövmesi için başka bir şans daha.
هذه فرصة أخرى كى يتمكن الحراس من الأعتداء علينا

Yarın başka bir gün, başka bir fırsat başka bir şans olacak Amerikan rüyasını yaşamak için.
غداً , هو يوم آخر وفرصة أخرى فرصة أخرى للحلم الأمريكي

Daha iyisini yapabilirim. başka bir şans için yalvarıyorum.
يمكننى أن أكون أفضل أرجوك أعطنى فرصة آخرى

Ama bana başka bir şans verirsen, seni pişman etmeyeceğim.
لكن اذا اعطيتني فرصة اخرى لن اخذلك

Bana başka bir şans vermediğin için üzgünüm.
و أنا آسف أنك لا ترى بأنك لم تمنحني أي خيارٍ آخر

Ve eğer bana başka bir şans daha verirsen, belki bundan bir şeyler olabilir.
وإذا أعطيتني فرصة أخرى ربما قد تنجح الأمور

Bana başka bir şans daha verirsen, ...seni geri kazanmak için ne gerekiyorsa yaparım, çünkü sen benim en mükemmel yanımdın, Millicent.
وأذا أعطيتينى فرصة أخرى سوف أفعل كل شىء لكى أعيدك ألى حياتى لانك أفضل جزء بها , ميليسينت

Ah, Mr.Cannonu görmemi bırakta, belki sana başka bir şans vermesi için onunla konuşabilirim.
دعوني فقط أذهب وأتكلم مع السيد كانون ولنرى إن كان بإمكاني إعطائك فرصة أخرى

Hemen olacak değil ya, ama o çocuklara başka bir şans daha vermelisin.
لكن عليك أن تعطى هؤلاء الأطفال فرصة أخرى

Ona yardım etmek istedim. Ona başka bir şans vermek istedim.
أردت فقط مساعدته أردت أن أمنحه فرصة أخرى

Diriliş kilisesine katılmak için hepinize başka bir şans verilecek.
سوف أعطيكم جميعا فرصة أخرى للاستماع إلى كلمته والانضمام إلى كنيسة القيامة

Onlar ayrıldı, ama beraber çok güzel yıllar geçirdiler ve şimdi karısı ona başka bir şans vermeye hazır.
حسنا، ينفصلون، ولكن كان لديهم بعض سنوات رائعة معا والآن أنها مستعدة لإعطائه فرصة أخرى.

Her zaman bir numara daha vardır. Her zaman başka bir şans daha vardır.
دوماً ما توجَد خدعة أخرى، دوماً ما توجَد فرصة أخرى.

başka bir şans daha vermek istediğini söyledi.
حسناً، لقد قالت أنّها تود منح الأمر فرصة أخرى

başka bir şans elde etmesi belki haftalar alacak.
قد تكون أسابيع قبل أَن يحصل على فرصة أخرى.

Hep başka bir şans istediğini söylerdin.
اصغ، لطالما كنت تقول إنها أراد فرصة آخرى

başka bir şans ve kahrolası bir şans daha.
, فرصة آخرى , وفرصة آخرى لعينة

- Ona başka bir şans daha vermek istiyorum. - Ne yapması için?
أريد أن أعطيه فرصة آخرى - ليفعل ماذا؟

Tamam ama Bates'le ikisi barışmadı ve iyi bir hayat için başka bir şans çıktı sana.
حسناً, لكن ربما لن تتفق مع (بيتس) و عندها تجد لنفسك فرصة اخرى في الحياة الجميلة

Oraya gittim ve onunla saatlerce konuştum ve onu Ed'in değiştiği hakkında ikna ettim ve oda Ed'e başka bir şans verecek.
ذهبت اليها وتحدثت معها لساعات وأقنعتها أن (ايد) قد تغير ووافقت على إعطائه فرصة اخرى