Yaptığıma inanamıyorum çünkü Benim bir kız arkadaşım var. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق أنني فعلته لأن لديَّ صديقة حميمة. |
Benim bir şey düşündüğüm falan yok. Oda arkadaşları ile olgunlaşmış bir insanım ben. | Open Subtitles | ليس لديَّ شيئاً، ليُكتشف، أنا رجلٌ بالغ، يعيش مع رفقة في السكن |
Ama Benim bir görevim ve rapor vermem gereken bir emir komuta zincirim var. | Open Subtitles | لكن لديً مهمة و سلسلة من الأوامر لأقدمها تقريراً |
Acaba karımla Benim bir fotoğraf çekebilir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | نعم. هل يمكنك إلتقاط صورة لي مع زوجتي من فضلك ؟ |
Eski durumunda olmadığını biliyorum ama bu bina Benim bir parçam. | Open Subtitles | أعلم أنه لم يعد كما كان لكن هذا البناء جزءٌ من شخصيتي |
Onun olduğu her şey, inandığı her şey şimdi Benim bir parçam. | Open Subtitles | كل ما كان كل ما آمن به هو جزء مني الآن |
Cin öldürdü. Benim bir ilgim yoktu. | Open Subtitles | العفريت قتلهم، لم يكن لي يد في الأمر |
"Benim bir parçam olmuş artık | Open Subtitles | أصبحت عادة ثانية لي " |
şimdi o Benim bir nevi iç dekorasyon mimarı olduğumu sanıyor. | TED | وأعتقد أن والدتي أصبحت تظن أنني مصمم ديكور داخلي. |
Çinli adam da der ki: "Hayır, Benim bir Rincoln Continental'im var." | Open Subtitles | الصيني قال " لا انا عندي لينكن قارية" |
- Benim bir televizyonum yok, dostum. | Open Subtitles | إنه مسلسل تلفزيوني أوه , ليس لديَّ تلفاز كرفيق |
Benim bir randevum var, ...nasıI gittiğini bana anlatmayı unutmayın. | Open Subtitles | حسناً , لديَّ موعد ولكن تأكدوا من إخباري كيف صار الأمر |
Benim bir itibarım ve bunu destekleyecek param da var. | Open Subtitles | لديَّ من السمعة والوسائل ما يُمكنني من تنفيذ تهديدي |
Pekala, şey, Piper, Benim bir fikrim var. | Open Subtitles | حسناً "بايبر" لديَّ فكرة. لذا ماهو الوقت الآن؟ |
O zaman Benim bir adamım olmayacak. | Open Subtitles | إذن لن يكون لديً زوج. |
Eğer Benim bir yolculuk yapacağımı bilseydi. | Open Subtitles | إن عرف أن لديً وسيلة نقل |
Bu kızımla Benim bir portremiz. | TED | هذه تصوير رمزي لي مع ابنتي |
Bones, Parker için Bart'la Benim bir fotoğrafımızı çeker misin? | Open Subtitles | أنظري إلى هذا! (بونز)، هيّا، إلتقطي صورة لي مع (بارت) من أجل (باركر)، حسنا؟ |
Sosyal biri değilim, özellikle övündüğüm bir şey değil bu ama bu Benim bir parçam. | TED | لست بالشخص الإجتماعي، إنه ليس بالشيء الذي أفخر به بشكل خاص، و لكنه جزء من شخصيتي . |
Bu Benim bir parçam, Ve bunu kabul etmek zorundasın, | Open Subtitles | هذا جزء من شخصيتي ويجب أن تتقبل هذا |
Artık Benim bir parçam gibisin, benim içimde gibisin. | Open Subtitles | وكأنكِ جزء مني الآن وكأنّكِ داخلي |
Benim bir alakam yok. | Open Subtitles | لم يكن لي يد في ذلك |
"Benim bir parçam olmuş artık | Open Subtitles | أصبحت عادة ثانية لي " |
Benim bir tasarım misyoneri olduğumu söyleyen bir online biyografi listesinde gösterildim. | TED | لقد صُنفت في سيرة ذاتية على الإنترنت أنني مصمم إعلامي |
Benim bir çözümüm olabilir. | Open Subtitles | و ربما انا عندي الحل. |