Bunun için hazır değilsin. Ayrıca bu benim kararım değil. | Open Subtitles | أنت غير جاهزه وبالاضافة الى ذلك ،هذا ليس قراري |
Sadece benim kararım değil ama evet seni listenin tepesinde tahmin ediyorum. | Open Subtitles | هذا ليس قراري وحدي ,لكن , نعم اعتقد بانك ستكونين على رأس القائمه |
benim kararım değil ama bence yapmalısın. | Open Subtitles | أعرف أنه ليس قراري لكن أعتقد أنه يجب أن تفعلي ذلك |
Ve bu benim kararım değil. Benim bir patronum var. | Open Subtitles | وهذا ليس قراري ، لدي رئيس بالعمل |
Tabii ki Sean Jackson'ı geri isterim. Ama bu benim kararım değil. | Open Subtitles | بالطبع أريد أن يعود "شون جاكسون" لكنه ليس قراري |
Üzgünüm dostum. Brunei ile konuşmalısın. benim kararım değil bu. | Open Subtitles | آسفة لا يسمح لك التحدث مع " بروناي " هذا ليس قراري |
benim kararım değil efendim. | Open Subtitles | هذا ليس قراري الشخصي، يا سيدتي. |
İnan bana, bu benim kararım değil. | Open Subtitles | صدقوني، ليس قراري. |
Sadece benim kararım değil. | Open Subtitles | اقصد, انه ليس قراري وحدي فقط |
Bu benim kararım değil. Bizim kararımız. | Open Subtitles | حسنا انه ليس قراري انه قرارنا |
Ve bu benim kararım değil. Benim bir patronum var. | Open Subtitles | وهذا ليس قراري لدي رئيس |
Ne yapabilirdim ki? Hayır diyemezdim. Bu benim kararım değil. | Open Subtitles | لم أستطع أن أرفض ...هذا ليس قراري |
- Bu benim kararım değil. | Open Subtitles | - ذلك ليس قراري. |
Ama benim kararım değil. - Hayır! senin. | Open Subtitles | أودّ توظيف (كلارك) ولكنّه ليس قراري |
Demek istediğim, bu benim kararım değil. Sanki ben... Haydi, gidiyoruz. | Open Subtitles | - هذا ليس قراري, ليس مثل ... |
- Bak, bu benim kararım değil! | Open Subtitles | -أنظر، هذا ليس قراري ! |
Bu benim kararım değil. | Open Subtitles | هذا ليس قراري. |
Bu benim kararım değil. | Open Subtitles | هذا ليس قراري |
benim kararım değil. | Open Subtitles | ليس قراري. |
Bu, benim kararım değil. | Open Subtitles | ليس قراري |