| Disket sürücü bombalarının patladığı St.Dennis Üniversitesi'nde post-modern edebiyat profesörü. | Open Subtitles | استاذة الادب الحديث فى جامعة سانت دينيس حيث تم ارسال قنابل القرص المرن |
| Almanların ilk bombalarının Londra'yı dümdüz ettiği haberini bekliyormuş. | Open Subtitles | ينتظر أخبارا تقول أن أولى قنابل الألمان ستقضي على لندن |
| Almanların ilk bombalarının Londra'yı dümdüz ettiği haberini bekliyormuş. | Open Subtitles | ينتظر أخبارا تقول أن أولى قنابل الألمان ستقضي على لندن |
| Buradaki tek trajedi D.N.A. bombalarının başarısız oluşu. | Open Subtitles | المأساةُ الوحيدة هنا... هي أنّ قنابلَ الحمضِ النوويّ فشلتْ. |
| Buradaki tek felâket D.N.A. bombalarının başarısız olması. | Open Subtitles | المأساةُ الوحيدة هنا... هي أنّ قنابلَ الحمضِ النوويّ فشلتْ. |
| Arazi bombalarının hepsini torpidolarla değiştirin. | Open Subtitles | إستبدلوا جميع قنابل الاستخدام الارضي بالطوربيدات |
| Yapmaması gerekiyordu, yakıt, misket bombalarının yakıtı. | Open Subtitles | لم يكن من المفترض ذلك وقود قنابل عنقودية |
| Habib, Fayed'in nükleer bombalarının şu an bulundukları yeri biliyor mu? | Open Subtitles | هل يعرف (حبيب) موقع قنابل (فايد) الحالى؟ |