Öğrenmek için can atıyorum. Ve Burada olduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا متشوقة كي أتعلم و أنا ممتنة لوجودي هنا |
Aslında sadece, bu sabah uyandım ve Burada olduğum için gerçekten mutlu hissettim kendimi. | Open Subtitles | حسناً , لقد استيقضت اليوم وأحسست , بأنني سعيد جداً لوجودي هنا |
Bu efendilik bağı yüzünden mi yoksa sadece seninle Burada olduğum için çok mutlu olduğumdan mı? | Open Subtitles | أهذا من فعل رابطة الاستسياد؟ أم ذلك لكوني سعيدة جدًا لوجودي هنا برفقتكَ؟ |
Oh, Burada olduğum için ben de aynı şeyleri hissediyorum. | Open Subtitles | وأنا لدي نفس الشعور لكوني هنا أشعر بأنني محظوظة جدا |
Bir aydır Burada olduğum için bir fiş verdiler. | Open Subtitles | لقد حصلت على رقاقة اليوم لكوني هنا لمدة شهر. |
Burada olduğum için özür dilerim. Herhalde misafirler buraya giremiyordur. | Open Subtitles | أنا آسفة حقاً , لتواجدي هنا , من الواضح أن هذا تجاوز لحدود الضيوف |
Francis, Burada olduğum için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا سعيد جداً بوجودي هنا يا فرانسيس وسوف أفعل ما تريدني أن أفعل. |
Tabii bu, Burada olduğum için mutlu ve minnettar olmadığım anlamına gelmiyor yani sağ ol ortak. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يعني انني لست ،سعيداً وممتناً أنني هنا لذا شكراً لك، ياشريك |
- Hadi gidip yürüyelim. - Burada olduğum için inanılmaz mutluyum. | Open Subtitles | لنذهب لنتمشى - أنا سعيد بشكل لا يصدق لوجودي هنا - |
Sadece selamlaşmak istedim ve Burada olduğum için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أريد إلقاء التحية فقط وإنني متحمسة جدا لوجودي هنا |
Burada olduğum için çok heyecanlı olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | وأردت فقط أن أقول أنني متحمسة جدًا لوجودي هنا |
Özür dileri. Burada olduğum için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا آسفة، أنا متحمسة لوجودي هنا |
Evet bayan. Burada olduğum için sevinçliyim. | Open Subtitles | أحل يا سيدتي أنا سعيد جداً لوجودي هنا |
Umarım Burada olduğum için... Kızmadım. | Open Subtitles | -مرحباً أتمنى أن لا تكون غاضباً لوجودي هنا |
Burada olduğum için heyecanlıyım. | Open Subtitles | دعوني أقول أنني متحمس لوجودي هنا |
Biliyor musun, sana sahip oldukları için gerçekten çok şanslılar. Oh, Burada olduğum için ben de aynı şeyleri hissediyorum. | Open Subtitles | وأنا لدي نفس الشعور لكوني هنا أشعر بأنني محظوظة جدا |
Ben Burada olduğum için müthiş heyecanlıyım o yüzden önce bir tuFAElete gideyim. | Open Subtitles | أنا متحمسة جدا لكوني هنا وعلي إستخدام الغرفة الصغيرة الخاصة بالـفاي |
Senin yerinde ben olsaydım, Burada olduğum için şanslı hissedeceğim. | Open Subtitles | إن كنتُ بمكانك , أعتقد أني أشعر بأني محظوظ لكوني هنا على الأطلاق |
Anında işe almış. Burada olduğum için mutluyum. | Open Subtitles | ـ إنه يوظف بالفور ـ أنا فقط سعيد لتواجدي هنا |
Evet, adı her neyse, ben Burada olduğum için şanslısınız çünkü tek başıma tüm bir Japon Alayı'nı indirmeyi planlıyorum! | Open Subtitles | لا بأس، أياً كان اسمها أنتم يا رفاق محظوظين بوجودي هنا لأنني أخطط للقضاء على فوج كامل من اليابانيين بمفردي! |
Ama size şunu söyleyeyim, Burada olduğum için bana dua edin. | Open Subtitles | لكن دعوني اخبركم بهذا، عليكم أن تسعدوا أنني هنا |
Burada olduğum için şanslısın. | Open Subtitles | انت محظوظ في على الصعيد لأننى هنا |
Burada olduğum için şanslı olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنكِ محظوظ لأنني هنا. |