| Yaşayanların diyarına dönmeye karar verdiğiniz anlamına mı geliyor bu? | Open Subtitles | إذا، هل هذا يعني أنك قررت العودة إلى أرض الأحياء؟ |
| Tarihi geçmemiş süt ve tarihi geçmemiş bal diyarına mı gitti? | Open Subtitles | هل عاد أرض الحليب الغير منتهي الصلاحية والعسل الغير منتهي الصلاحية؟ |
| Musa karısı ve çocuğunu aldı ve Mısır diyarına döndü. | Open Subtitles | و موسى أخذ زوجته و إبنه و عاد إلى أرض مصر |
| Yaşayanlar diyarına sağ salim dönene kadar hepinizi rahatsız etmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أخطط لإزعاجكم أجمعين ريثما أعود لأرض الأحياء. |
| Bütün Şikago harikalar diyarına dönmüş durumda. | Open Subtitles | شيكاغو يبدو ان فيها اليس في بلاد العجائب |
| Baylar, güzel sanatların tarihi bir temsilcisi olan tuval üzerine bir resmin diyarına gidiyoruz. | Open Subtitles | أيها السادة نحن ندخل مملكة من الفن القديم من الرسم على القماش |
| Musa, karısı ve çocuğunu aldı ve Mısır diyarına döndü. | Open Subtitles | و موسى أخذ زوجته و إبنه و عاد إلى أرض مصر |
| Ve Kain Tanrı'nın huzurundan ayrıldı ve Aden 'in doğusuna Nod diyarına yerleşti. | Open Subtitles | فخرج قايين من لدن الرب وسكن فى أرض نود شرقى عدن |
| Budist geleneği karlar diyarına ilk olarak M.S. beşinci yüzyılda geldi. | Open Subtitles | أول قدوم للأعراف البوذية إلى أرض الجليد كان في القرن الخامس بعد الميلاد. |
| Annemi bir adamla ateşli öpüşürken görmek terapi diyarına bir bilet ama durum o kadar değil. | Open Subtitles | رؤيه أمى رجل فرنسى كإنه تذكرة إلى أرض العلاج لكنه أكثر من ذلك |
| Kiri, rüzgar ve hayaletler diyarına yollarmış. - Vay canına! | Open Subtitles | يتباهى بأنه سينفي الوسخ إلى أرض الريح والأشباح. |
| Saf matematik ve yalnızlığın diyarına hoşgeldiniz. | Open Subtitles | مرحبا بكم في الرياضيات البحتة, أرض الوحدة |
| hadi gidelim, aşk diyarına ne kadar güzel şarkı söylediğimi iyi bilirsin,her sabah ayrı şarkıyla uyandıracağım seni uykudan önce şarkı, hep söyleyeceğim | Open Subtitles | هي بنا ، إلى أرض الحب ؟ أنت تعرف كم أغني بشكل جيد ، سأوقظك بأغنية كل صباح وأدعكتسترسلفي النوممعأغنية، سأكون مذياعك |
| Karısını, canlılar diyarına geri götürebilmek için onlara yalvarır. | Open Subtitles | و يستجديهم حتى يدعوه يستعيد زوجته إلى أرض الأحياء |
| Baylar, bolluklar diyarına hoş geldiniz. | Open Subtitles | يا سادة، مرحبا بكم في أرض الأموال الوفيرة. |
| Vahşi canavarların diyarına hoş geldin küçük kız. | Open Subtitles | مرحباً بك في أرض الحيوانات المتوحشة أيتها الصغيرة |
| Yaşayanlar diyarına sağ salim dönene kadar hepinize ızdırap çektirmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | أخطط لإزعاجكم أجمعين ريثما أعود بأمان لأرض الأحياء. |
| Cennet diyarına gidiyorum | Open Subtitles | ♪ذاهب لأرض كنعان♪ ♪ذاهب لأرض كنعان♪ |
| İlave boyutların yalan söyleyebildiği kıvrıIdığı ve gizlendiği, garip harikalar diyarına tavşan deliğinden aşağıya indik. | Open Subtitles | لقد غصنا في حفرة الأرنب داخل بلاد العجائب الغريبة حيث يحتمل وجود أبعاداً إضافية ملفوفة ومختفية عن أنظارنا |
| Acme, Harikalar Diyarı... Harikalar diyarına hoşgeldin evlat. | Open Subtitles | قمة بلاد العجائب مرحبا بكم في بلاد العجائب, أبني |
| Aynalar ve su kaynakları cadının diyarına açılan geçitlerdir. | Open Subtitles | مصادر المرايا والماء هي مداخل الى مملكة الساحرة |
| Önlerinde uzun bir yol var. Ölüler diyarına doğru. | Open Subtitles | لديهم رحلة طويلة أمامهم، لعالم الموتى |
| Mektubunuzda, Çeçe sineği diyarına gittiğiniz yazmıyordu. | Open Subtitles | خطابك لم يذكر شيئا عن الذهاب لبلاد بها ذبابة التسى تسى |