Artık adamızda hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | انت غير مرحب بك في هذه الجزيرة بعد الان |
Burada hoş karşılanmıyorsun Dünyalı çocuk. | Open Subtitles | أنتَ غير مرحب بك هنا ، يا ابن الأرض |
- Bir daha da dönmesen iyi edersin çünkü burada hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | -ومن الأفضل ألا تعودي لأنه ليس مرحباً بك هنا |
Uzak dur, Pire. Buralarda hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | أذهب أيه البرغوث ليس مرحباً بك هنا. |
Bu yatak odasında hoş karşılanmıyorsun, Conrad. | Open Subtitles | ليس مرحبا بك هنا يا كونراد |
Çık evimden. Artık burada hoş karşılanmıyorsun! | Open Subtitles | اخرج من بيتي أنت ليس مرحَّب بك هنا بعد الآن |
Bu salonu savaşçılar için açtım. Artık burada hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | فتحت هذه الصالة للمحاربين، لم تعُد محل ترحاب هنا. |
Burada hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | ليس مُرحباً بكِ هنا |
Ama benim kafamda, hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | ولكن غير مرحب بك في رأسي |
Sen burada hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | -انت غير مرحب بك هنا |
Burada hoş karşılanmıyorsun! | Open Subtitles | أنت غير مرحب بك هنا! |
Burada hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | ليس مرحباً بك هنا |
- Burada hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | ليس مرحباً بك هنا |
hoş karşılanmıyorsun! | Open Subtitles | ليس مرحبا بك! |
hoş karşılanmıyorsun! | Open Subtitles | ليس مرحبا بك! |
Artık burada hoş karşılanmıyorsun! | Open Subtitles | أنت ليس مرحَّب بك هنا بعد الآن |
Çekilsen iyi edersin. Burada hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | يجب أن ترحلوا، لستم محلّ ترحاب هنا. |
Burada hoş karşılanmıyorsun, Malcolm. | Open Subtitles | -لست محل ترحاب هنا يا (مالكولم ). |
Burada hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | ليس مُرحباً بكِ هنا |