| - Evet. Ateş eden kişi müdürü öldürmek isteseydi, ıskalamazdı. | Open Subtitles | إذا أراد مطلق النار المديرة ميتة، لم يكن ليخطئ هدفه. |
| Eğer Tanrı çiçek gibi kokmamızı isteseydi bize taç yaprakları verirdi. | Open Subtitles | حسناً، إذا أراد الرب أن تكون رائحتنا مثل الزهورِ لأعطانا بتلات |
| Leonardo, Vitruvius bir NBA oyuncusu çizmek isteseydi, bir yuvarlak ve kareye değil, bir dikdörtgen ve elipse ihtiyacı olurdu. | TED | لو أن الفنان ليوناردو أراد أن يرسم لاعب كرة السلة الأمريكية الفيتروفي، لاحتاج إلى مثلث وإهليلج، وليس دائرة ومربع. |
| Canını yakmak isteseydi şu an kendi kanında yatıyor olurdun. | Open Subtitles | لو أرادت إيدائك لكنتَ الآن مُستلقياً في حمام مِن دِمائك |
| Eğer bu şeyler boğazımızı kolonize edip bizi hasta etmek isteseydi, hücre bölünmesini bile başlatamadan hızlı büyüyen streptokoklar tarafından dışarı atılırlardı. | TED | إذا أرادت هذه الأشياء استعمار حناجرنا وجعلنا مرضى، فستخرجها المكورات العقدية سريعة النمو عنوة قبل حتى أن تبدأ في الانقسام الخلوي الأولي. |
| Ve gerçekten de gemiyi imha etmek isteseydi edebilirdi. | Open Subtitles | واذا كان قد اراد اسقاط هذه السفينة.. كان قد فعل انتهي هذا |
| Eğer biri Büyük Kanyon'un dibine yedi yıldızlı otel inşa etmek isteseydi, onlara Arizona'dan gülerdik. | TED | إذا أراد أحد بناء فندق ذي سبع نجوم في سفح الأخدود العظيم، فسنرميه خارج أريزونا. |
| Eğer Ashley seninle evlenmek isteseydi şüphe duyarak kabul ederdim. Elbette kızımın mutlu olmasını isterim. | Open Subtitles | فلو أراد آشلي الزواج منك فإني سأتردد في القبول |
| İsteseydi yapardı. Öyle bir ayarladın ki, artık yaşamak istemiyordu. | Open Subtitles | لتمكن من ذلك لو أراد تدبرت الأمر ليفقد الرغبة في الحياة |
| Eğer Tanrı yürümemizi isteseydi, patenleri keşfedemezdik. | Open Subtitles | لو أراد الله لنا السير دوما لما إخترعنا المزاليق |
| Biri bizden birini öldürmek isteseydi bu kadar zahmete girmesi gerekmezdi. | Open Subtitles | لكن لو أراد شخص قتل أحد منا فلن يصنع العناء للذهاب للجسر لكان قذفه برصاصة |
| Tanrı herkesin aynı olmasını isteseydi hepimizin bacaklarına tel takardı. | Open Subtitles | لو أراد الله أن يتشابه كل البشر كان سيجعلنا جميعاً نحتاج لمثل هذه الدعامات |
| Tanrı herkesin aynı olmasını isteseydi hepimizin bacaklarına tel takardı. | Open Subtitles | لو أراد الله أن يتشابه كل البشر كان سيجعلنا جميعاً نحتاج لمثل هذه الدعامات |
| eğer o intihar etmek isteseydi, kendini vururdu. | Open Subtitles | إذا أرادت الإنتحار كان يمكنها أن تطلق الرصاص على نفسها |
| Seni ölü isteseydi, çoktan ölmüştün. | Open Subtitles | لـو أنـهـا أرادت ان تـقـتـلك لفـَعَـلَـت |
| Yani dediğim, bir kızın bakış açısına göre eğer seninle görüşmek isteseydi senden, ona biraz çorba falan getirmeni isterdi. | Open Subtitles | كلّما أقوله من وجهة نظر فتاة، إذا أرادت حقاً رؤيتكَ لطلبت منك جلب حساء أو ما شابه |
| Eğer şu bebek sıçmak isteseydi, bir şey ayarladınız. | Open Subtitles | ولكن اذا اراد الصغير ان يتبول، سوف تجد له مكان |
| Tatlım, eğer Tanrı kadınların bekar kalmasını isteseydi, bize çekici nasıl kullanacağımız öğretirdi. | Open Subtitles | حبيبتي ، لو ان الرب اراد للنساء ان يعشن عزباوات لعلّمنا جميعاً كيف ان نستخدم المطرقة |
| Eğer intikam isteseydi, haftalar önce polise kendisi giderdi zaten. | Open Subtitles | لو كان يريد الانتقام لذهب بنفسه إلى الشرطة منذ أسابيع |
| Ölmemi isteseydi, şimdi burada olmazdım. | Open Subtitles | إذا أرادني ميتة, لا أظن أنني كنت سأصبح هنا الآن |
| Sana komplo hazırlamak isteseydi şu an hapiste olurdun. | Open Subtitles | لو كانت تريد الإيقاع بك لكنت في السجن الأن |
| Pardon ama Samantha çiftliğini geri almak isteseydi, bankayla bir anlaşma ayarlayamaz mıydı? | Open Subtitles | المعذرة ولكن لو ارادت سامانثا الحصول على مزرعتها ألا يمكنها ترتيب خطة دفع مع البنك؟ |
| Eğer bunları bilmemizi isteseydi, bize anlatırdı. | Open Subtitles | إذا أرادنا أن نعرف حول هذه ، كان ليخبرنا |
| Bence bize zarar vermek isteseydi, bu kasedi CNN'e gönderirdi. Bunu hala yapabilir. | Open Subtitles | أعتقد إذا أرادَ لإيذائنا، هو يُمْكِنُ أَنْ أرسلَ الشريطُ إلى السي إن إنِ. |
| O cesetlerin taşınmasını isteseydi, askerlerini gönderirdi diyor. | Open Subtitles | إن كان يرغب بأبعاد الاجسام، فأنه سوف يقوم بأرسال جنوده. |
| Gibbs ne yaptığını bilmemizi isteseydi, bize söylerdi. | Open Subtitles | إن أرادنا (غيبز) أن نعرف ما الذي كان يفعله، لكان أخبرنا. صحيح. |