Kocam iyi bir şarap mahzeni olacağını düşünmüştü. | Open Subtitles | فكر زوجي ان هذا يَجْعلُ قبو النبيذِ جيدِ. |
Burayı yeniden kazdığımızda, insan mahzeni olarak kullanmalıyız. | Open Subtitles | فى منجمنا الجديد يجب أن نضع الناس فى قبو |
Şarap. Bir matbaa yakınında bir şarap mahzeni. | Open Subtitles | بل نبيذ , إذاً هناك قبو نبيذ بجوار المطبعه |
Bir haftalığına özgür olacaksın ama mahzeni asla aklından çıkarma. | Open Subtitles | سيكون لديكِ أسبوع من الحرية و لكن تذكري دائما القبو |
Bir sonraki şarap mahzeni turu iki dakika içinde başlayacaktır. | Open Subtitles | الرحلة القادمة الى مخزن النبيذ ستبدأ خلال دقيقتين |
Evin bir mahzeni var. Oradan gizli bir giriş olmalı. | Open Subtitles | ، هناك خزنة سرية كبيرة في المنزل لا بد من وجود طريقة سرية لدخولها |
Neyse, votka mahzeni aklı başında çocuklara göre bir yer değildir. | Open Subtitles | ...على كل حال ، سرداب الفودكا ليس مكاناً لتواجد الأطفال الراشدين |
Bunun gibi bir mezardan, mahzeni kapadıldıktan 3 gün sonra çalınan hazineyi Mısır'a daha yeni geri getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت مؤخرآ كنزآ الى مصر قد سرق من مقبرة مثل هذه... بعد مرور ثلات ليالى من أغلاق السرداب... ... |
Lapin Vert adlı anarşist grubun kullandığı bir şarap mahzeni var. | Open Subtitles | هناك قبو نبيذ لجماعة الأرنب الأخضر الفوضويه |
Elbette şarap mahzeni de var mutfak ve kilerle birlikte tabii üst katta dört yatak odası ve hizmetçilerin odaları da ikinci kattalar. | Open Subtitles | هناك قبو كبير بالطبع بما في ذلك المطبخ وحجرة المؤن أربع غرف نوم بالأعلى، وجناح الخدم في الطابق الثاني. |
Kocanın külçe altınıyla öldürüldüğü yer senin de olduğun şarap mahzeni. | Open Subtitles | ومع ذلك كنتِ في قبو النبيذ أين ضُرب زوجكِ حتى الموت بسبيكة ذهبية. |
Burası şarap mahzeni değil. Bir yerlerde bir dolap veya kapı olmalı. | Open Subtitles | إنّه ليس مجرد قبو نبيذ، لابد من وجود باب أو خزانة أو ما شابه. |
Büyükbaşlar öldü, geyikler kayboldu, toprak altı mahzeni bahara kadar aylarca boş kalmıştı. | Open Subtitles | أصبح قبو التخزين خاليًا قبل شهور من حلول الربيع |
Teyp, büyük ekran televizyon, sauna ve şarap mahzeni var. | Open Subtitles | هو يُحْصَلُ على a ستيريو وa تلفزيون شاشةِ كبيرِ وa حمام بُخار، قبو نبيذِ. |
Beş yatak odası, şarap mahzeni, plazma ekranlı televizyon. | Open Subtitles | خمسة غرف نوم , قبو مشروبات شاشة بلازما |
Ben de şu an güvenlik görevlilerini çağırıp mahzeni aramalarını istesem ne olurdu çok merak ediyorum. | Open Subtitles | والآن أنا اتساءل , مالذي سوف يحدث عندما أطلب من حارس الأمن أن يتحقق من القبو في الحال |
Tam zamanında geldin. mahzeni karıştırıyordum biraz ama kırmızı mı beyaz mı seversin bilemedim. | Open Subtitles | في الوقت المناسب، كنت أبحث في القبو ولست واثقاً أيهم تحبي النبيذ الأبيض أم الأحمر، |
Tamam, Grace'e ne kadar çabuk mahzeni göstertirsek o kadar çabuk eşofman altına kavuşursun. | Open Subtitles | حسناً , كلما استطعنا أن نجعل غريس ترينا القبو كلما استطعتَ أن تعود إلى زوج سراويلك المفضلة . |
Ama geri döndüğüne göre, mahzeni tekrar doldurabiliriz. | Open Subtitles | لكن بم أنك عدت الآن يمكننا إعادة ملأ مخزن الخمور |
- Havasız çizgi roman mahzeni. | Open Subtitles | خزنة الكتب الهزلية الخالية من الهواء ممتاز |
-Tabii ki şarap mahzeni. | Open Subtitles | سرداب الخمــر , ليس مكان اخر . |
Zorla o mahzeni açmaktansa ölümü tercih ederim. | Open Subtitles | لحبّذت ذلك عن إرغامي لفتح ذاك السرداب. |