Reid, o eve giren insanlar muhtemelen bir daha hiç çıkamamıştır. | Open Subtitles | ريد, بجد يفترض بالناس الذين يدخلون ذلك المنزل الا يخرجوا ابدا |
Ama bir daha düşününce o eve bir daha dönmek istemediğimi fark ettim. | Open Subtitles | ولكن عندما فكرت في ذلك لم أكن أرغب في العودة إلى ذلك المنزل |
Ama o eve dönmeyeceğimi de biliyorum çünkü o eve dönersem... sadece özür dilemek için olacak. | Open Subtitles | وأعرف بأني لن أدخل ذلك المنزل لأنه اذا دخلت ذلك المنزل يجب أن أعتذر |
o eve çocukluğundan beri hiç gitmediğini söyledin. | Open Subtitles | أخبرتنا بأنك لم تذهب لذلك المنزل منذ طفولتك.. |
Sonuçta o eve taşınacaksın değil mi? | Open Subtitles | أنت ستنقل لذلك المنزل في نهاية المطاف على أي حال, أليس كذلك؟ |
o eve girmek istemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تريد الذهاب لهذا المنزل البس كذالك؟ |
Neden bir insan o eve geri dönmek istesin ki? | Open Subtitles | لماذا يرجع أي أحد إلى هذا المنزل علي أية حال؟ |
O ölmüstü, hayatim. o eve zorla girmeye çalismanin ona bir faydasi olmayacakti. | Open Subtitles | كانت قد رحلت و دخولك إلى ذلك المنزل لم يكن ليعيدها |
o eve 30 metreden fazla yaklaşmamalıydı. | Open Subtitles | لم يفترض أن يقترب 100 قدم من ذلك المنزل ؟ |
o eve bir daha adım atmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل ألا أضع قدما في ذلك المنزل مرة أخرى |
Onun hakkında şikayet ediyoruz, dedikodu yapıyoruz sonra da onun, içinde kötü şeyler olduğu çok belli olan o eve girişini izliyoruz. | Open Subtitles | نعترض على أسلوبها ، نتحدث عنها بغيابها ثمّ نراها تدخل ذلك المنزل حيث نعرف أن هناك شئ سئ يحدث بداخله |
Çocukluğundaki kıyafet balosundan beri o eve hep giderdi. | Open Subtitles | لقد كانت تذهب إلى ذلك المنزل منذ أن كانت فتاة ترتدي ثوب الحفلات |
Yine de o eve yaklaşmamalısın. | Open Subtitles | وحتى مع ذلك لا ينبغي أن تقترب من ذلك المنزل |
Olay şu, açıkça söyleyeceğim o eve girdim çünkü, bayan Jennsen için muhbirlik yapıyordum. | Open Subtitles | اليكما الامر سأكون معكما صريح اقتحمت ذلك المنزل لاني كنت اعمل مخبرا للسيدة جنسين |
o eve biraz ışık getirmenizi gerçekten çok istiyorum. | Open Subtitles | آمل حقاً يا فتيان أن تعيدوا بعض النور لذلك المنزل |
Niye o eve girdiğin niye okula gitmek istemediğin niye kapını kilitlediğin hakkında. | Open Subtitles | عن سبب اقتحامك لذلك المنزل ولماذا لاتود الذهاب إلى المدرسة ولماذا تقفل باب غرفتك |
Hiçbir hizmetçinin herhangi bir bahaneyle o eve girmesini istemiyorum. | Open Subtitles | في الوقت الراهن لكني لا أريد الخادمات أن يذهبوا لذلك المنزل بأي حجة أياً كانت |
o eve taşınmanın; benim, Franklin ve çocuklar için yeni bir başlangıç olması gerekiyordu. | Open Subtitles | الانتقال لذلك المنزل كان يفترض ان يكون بداية جديدة لي و فرانكلين والاولاد |
o eve gidemeyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرنى انه لن يذهب لهذا المنزل ابداً |
o eve girdim ve o fotoğraflara baktım- ...kökler arayan kayıp bir kız ve onlar beni kabul ettiler ve beni sevdiler. | Open Subtitles | دخلت إلى هذا المنزل . . و نظرت إلى الصور . . |
Söz konusu olamaz. o eve gönülden bağlıdır. | Open Subtitles | أخشى أنه غير قابل للنقاش , فهي مخلصة بشكل متعصب لذاك المنزل |
- Ne? Git o eve. İstediğin kadar kal. | Open Subtitles | اذهبي وأقيمي فيه بقدر ما تشائين. |
Ne o şehre ne de o eve dönemem. | Open Subtitles | تلك المدينة وذلك المنزل |
o eve girmek istememiş ama o ses fısıldamaya devam etmiş. | Open Subtitles | قالَ انه لم يَقْصدُ الذِهاب إلى ذلك البيتِ لكن هذا الصوتِ بقىَ يهَمْس إليه. |
o eve gittiğine dair kanıt bulabilirler. | Open Subtitles | صدقني بأنهم وجدوا شيئا يجعلك موجودا في ذلك البيت |